W. David Marx Statü ve Kültür kitabında kimlik, zevkler ve beğenilerin peşine düşüyor
Hepimizin ulaşmaya çalıştığı bir hedef var: statü. Peki, bu toplumsal statü arzumuz; sanat, moda, kimlik, zevklerimiz ve hatta beğenilerimizi nasıl şekillendiriyor? W. David Marx’ın kaleme aldığı Statü ve Kültür, bu soruları derinlemesine ele alarak kültürün dinamiklerine ışık tutuyor.
Haber Merkezi
Toplumsal statü arzusunun kimliğimiz üzerindeki etkilerini çarpıcı günlük yaşam örnekleriyle sunan W. David Marx, sosyal hiyerarşilerin tarihsel gelişiminden bugüne kadar nasıl şekillendiğine, bireysel zevklerimizin ve alışkanlıklarımızın kimler tarafından belirlendiğine dair derin bir iç görü sunuyor.
Statü ve Kültür, sadece bir toplumun trendlerini anlamakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal medya çağında kimliğimizin nasıl kaygan bir zemine dönüştüğünü ve bu süreçte toplumsal statü arayışının bireysel tercihleri nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seriyor.
HIZLA DEĞİŞEN TRENDLER
Hızla değişen trendler, kişisel ve toplumsal kimliklerin yeniden tanımlanması gerektiğini sorgulatıyor. 408 sayfadan oluşan bu etkileyici eser, toplumsal statü oyunlarının hayatımızdaki etkilerini derinlemesine keşfetmek isteyenler için kaçırılmayacak bir deneyim sunuyor.
YAZAR HAKKINDA
W. David Marx, Oklahoma’da doğmuş ve üniversitede Japonca öğrenmeye karar verdi. Bu kararla birlikte, Harvard Üniversitesi’nin Doğu Asya Araştırmaları bölümüne kaydoldu.
Japon erkek giyiminin kültürel tarihini konu alan Ametora adlı ilk kitabı ile dikkat çekti. Marx’ın çalışmaları, The New Republic, Vox ve Popeye gibi dergilerde yayınlandı. Şu anda Tokyo’da yaşamaktadır.
STATÜ…
Statü bize, başkalarıyla karşılaştırıldığında, kişinin sosyal yerinin neresi olduğunu anlatır. Oysa sosyal rol bize kişinin ne yaptığını anlatır. Sosyal rol ne geçicidir ne de kurgusaldır. Sosyalizasyon sürecinde öğrenilir.
Kişinin katıldığı çeşitli gruplarda oynanır ve bireyin sosyal kişiliğinde içselleştirilir. Sosyolojik bakış açısından, sosyal kişilik, bireyin oynadığı tüm rollerin toplamıdır