Hz. Muhammed ile hafızlara hakarete suç duyurusu
“Teknoloji çağında ‘hafızlık’ asalaklık adaylığıdır”
Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Uğur Kutay, müfredat dışına çıkarak Hz. Muhammed’e (S:A.V) hakaret etti.
Diyanet harekete geçti
“8 yaşındaki kıza sulanan bir sübyancıydı.” şeklinde hadsiz ifadeler kullanan Kutay, sözlerine itiraz eden öğrenciye de “Sen İslam’ın dayattığı zekanın ürünüsün.” diyerek karşılık verdi.
“Çok yazık”
Ayrıca Yeniçağ’ın Haber Müdürü Fatih Ergin, hafızlık icazet törenlerine ilişkin skandal ifadeler kullandı.
Soruşturma başlatıldı
Hafızları hedef alan Ergin, “Müftülükler hafızlık kursu inşaatına yardım topluyor, tarikatlar görkemli hafızlık icazet törenleri yapıyor. Hafızlık bu çağda neye yarıyor? Teknoloji çağında ‘hafızlık’ asalaklık adaylığıdır. O çocuk bir şey üretip geçinemez. Derdiniz sevapsa cumaları SMA’lılara para toplayın. Herkesin elinde cep telefonunun olduğu iletişim çağında hafız yetiştirmek, bir şey üretmeden toplumun sırtından geçinecek asalaklar yaratmaktır. Bu çocuklar insanlık için bir şey üretmeyecek, sadece tarikatların siyaset ve Diyanet’ten geçinme düzenini devam ettirmeye yarayacak.” dedi.
Ankara’da avukatlardan suç duyurusu
(Uğur Kutay)
“Allah dünyayı helak edecekti”
İslamiyet’i hedef alan sözler, Diyanet’i harekete geçirdi.
‘Kamu görevinden uzaklaştırılma sebebi’
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, yapılan hakaretler için suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
“İhraç edin” talebi
Erbaş, “Bir öğretim üyesi alemlere rahmet Peygamberimiz Hazreti Muhammed’e, bir gazeteci ise ümmetin en şereflileri Kur’an hafızlarına hakaret etmiş. Çok yazık. Keşke anlamaya çalışsaydılar, severlerdi. Yapılan hakaretler için Başkanlık olarak suç duyurusunda bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Ceza, hakarete nispetle az kalıyor”
İHA’nın haberine göre de Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Uğur Kutay hakkında, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan soruşturma başlatıldı.
(Fatih Ergin)
Ankara’da ise bir grup avukat, Kutay’ın Hz. Muhammed’e hakaret içeren ifadeler kullandığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusu dilekçesinde Kutay’ın, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan cezalandırılması talep edildi.
Daha sonra Ankara Adliyesi’nin önünde toplanan grup adına açıklama yapan avukat Mikail Yılmaz, Kutay’ın ifadelerini “çukur” olarak nitelendirdiklerini belirterek, “Bahsettiği şahıs, öyle mübarek bir peygamberdir ki Uhud’da bir damla kanı yere düşseydi, Allah dünyayı helak edecekti.” dedi.
Kutay’ın açıklamalarının fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğine dikkati çeken Yılmaz, inanç ve kültür değerlerine yönelik hakaret içeren söylemlerin suç olduğuna ilişkin Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatlarının bulunduğunu vurguladı.
Yükseköğretim Kanununa göre Kutay’ın, “öğretim elemanı sıfatıyla bağdaşmayacak nitelikte yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğunu” aktaran Yılmaz, bu durumun kamu görevinden uzaklaştırılma sebebi olduğunu ifade etti.
Bu kapsamda Kutay’ın ihraç edilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, “Şahsın söylediği küstahça sözlerin, kanunda ifadesini bulan yüz kızartıcı ve utanç verici bir hareket olduğu açıktır. Halkımız Uğur Kutay isimli şahsın kamu görevinden çıkarılıp çıkarılmayacağını takip edecektir. Bu konuda devlet erkanının, milletin vicdanına ses vermesi ve gereğini yapması gerekmektedir. Adaletin tecelli etmesi yetmez, bunun halka da gösterilmesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Son zamanlarda sistematik olarak İslam’a ve onun değerlerine saldırıların arttığını belirten Yılmaz, yasalarda caydırıcı cezaların olmaması nedeniyle bunların yaşandığını savundu.
AA’da yer alan habere göre Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu saldırılara verilen ceza, hakarete nispetle az kalıyor. Bu konudaki yasal düzenlemelerin eksikliğini her seferinde hissediyoruz. Bir kişiye hakaret etseniz, 2 yıla kadar hapis cezası alırsınız. Bir peygambere hakaret etseniz 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası alırsınız. Bu ne kadar adildir? Bizi biz yapan, asli unsurumuz olan değerler bir şahıstan daha mı az değerlidir? Bu konunun acilen TBMM’nin gündeme alınması ve bizi biz yapan değerlerin koruma altına alınması gerekmektedir.”
