Ankara’da 2 bin metre rakımda yangın nöbeti
“Görüş mesafemiz bayağı uzun, geniş bir yerdeyiz. Şu mevsimlerde piknikçilerden ricada bulunuyoruz. Bu ormanlar hepimizin, yaktığımız ateşlere dikkate edelim. Burası vatani memleketimiz, bizim vatani görevimiz. Bu ormanların gelecekteki nesillere ve çocuklarımıza kalması için duyarlı olalım. Yasaklar var şu an, bu yasaklarda lütfen ateş yakmayalım, yasaklara uyalım.”
Türkiye son dönemde orman yangınlarından yakasını kurtaramadı…
Ormanlarını korumakta kararlı Türkiye bu alanda çalışmalarına devam ediyor.
Bu kapsamda denetim ve önlemler artırılırken Ankara’da Işık Dağı zirvesine inşa edilen Yangın Gözetleme Kulesi’nde 4 il ve 11 İşletme Müdürlüğü ile bağlantı kuruluyor.
Saat başı veya hava sıcaklığına göre yarım saatte bir yapılan telsiz bağlantılarıyla ormanlardaki durum hakkında bilgi paylaşımı yapılırken, kuleye yerleştirilen termal ve güvenlik kamera sistemiyle 7 gün 24 saat kayıt altına alınan Kızılcahamam ormanlarının görüntüleri, Yangın Yönetim Merkezi’ne eş zamanlı aktarılıyor.
Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bulunan Işık Dağı Yangın Gözetleme Kulesi’nin tarihi 1960’lı yıllara dayanıyor. Yapılan düzenlemelerle yeniden inşa edilen yangın kulesi, 4 ilin ormanlarının denetlenmesine imkan sağlıyor. 2 bin 20 rakım yükseklikte bulunan kulede 2 kişi vardiyalı olarak görev alıyor.
Son zamanlarda yaşanan orman yangınları sonrasında alınan tedbirler de yangın kulesinden takip ediliyor. Piknikçilerin girmesi yasak olan bölgelerde tespit edilen hareketlilik hemen ekiplere bildiriliyor, yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçiliyor. Işık Dağı zirvesinde yer alan kulede Ankara, Çankırı, Kırıkkale ve Kırşehir ormanları yangınlara karşı denetleniyor.
Yangın Gözetleme Kulesi’nde çalışan 4 orman işçisi, nöbetleşe olarak birer hafta aralıklarla çalışıyor. İlk grupta yer alan iki işçi, bir hafta boyunca 24 saat esasıyla ormanları kontrol ediyor, çevredeki olumsuzlukları gözetliyor.
7 gün boyunca kendi işlerini kendileri halleden işçiler, bir hafta sonunda nöbeti diğer ekibe devrediyor. Ailelerinden bir hafta uzak kalarak tuttukları yangın nöbetini ‘vatani görev’ olarak adlandıran yangın gözetleme işçileri, yaptıkları işi ve önemini İhlas Haber Ajansı’na anlattı.
Orman İşletmesi Müdürlüğünde çalışan Mustafa Akça, Işık Dağı Yangın Gözetleme Kulesi’nde iki kişi nöbetleşe olarak yangın gözetlediklerini belirterek, “Gece gündüz nöbetleşe şekilde gözetleme yapıyoruz. Burada Kahramankazan Gerede tarafı, Çankırı, Kızılcahamam, Çerkeş buraları gözetliyoruz. Olası yangınlara müdahale ediyoruz. Dumanı gördüğümüz andan itibaren hangi bölgeye yangın düşüyorsa o bölgeleri biliyoruz. Arazözleri, ilk müdahale araçlarını çıkartıyoruz. Yangının durumuna göre helikopter ve uçak geliyor” dedi.
“Yangının dumanına ve görüntüsüne göre araçlarımızı çıkartıyoruz”
Dumanın büyüklüğüne ve küçüklüğüne göre müdahale araçları bulunduğunu ifade eden Akça, “Üç tane arazöz aracımız var. Yangının dumanına ve görüntüsüne göre araçlarımızı çıkartıyoruz. Bazen çevre illerden takviye araçlar çağırıyoruz. Eğer yangın büyükse helikopter çağırıyoruz” diye konuştu.
Bulundukları yerin çok yüksekte olmasından dolayı çoğu yere hakim olduklarını vurgulayan Mustafa Akça, şunları söyledi:
Akça, muhtemel bir yangın durumunda ekiplerin Işık Dağı Yangın Gözetleme Kulesi’nden yaklaşık bir, buçuk dakika içerisinde hazır olarak çıkış yapabildiklerini söyledi.
“Görüş mesafemiz bayağı uzun, geniş bir yerdeyiz. Şu mevsimlerde piknikçilerden ricada bulunuyoruz. Bu ormanlar hepimizin, yaktığımız ateşlere dikkate edelim. Burası vatani memleketimiz, bizim vatani görevimiz. Bu ormanların gelecekteki nesillere ve çocuklarımıza kalması için duyarlı olalım. Yasaklar var şu an, bu yasaklarda lütfen ateş yakmayalım, yasaklara uyalım.”
“Görüş mesafemiz bayağı uzun, geniş bir yerdeyiz. Şu mevsimlerde piknikçilerden ricada bulunuyoruz. Bu ormanlar hepimizin, yaktığımız ateşlere dikkate edelim. Burası vatani memleketimiz, bizim vatani görevimiz. Bu ormanların gelecekteki nesillere ve çocuklarımıza kalması için duyarlı olalım. Yasaklar var şu an, bu yasaklarda lütfen ateş yakmayalım, yasaklara uyalım.”
