Ali Koç: Fenerbahçe mağduru oynamıyor

0
102

Ali Koç: Fenerbahçe mağduru oynamıyor

“Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum”

Sayın Yüksek Divan Kurulu Başkanım ve Divan Kurulumuz, Üyelerimiz, İlker (Başbuğ) Paşam, Sayın Vefa Küçük, küçüklüğümden beri tanıdığım insanları burada görmek memnuniyet verici. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Fenerbahçe tarihinin en önemli toplantılarından birini yapıyoruz. Bu yüksek katılımı görünce 18.15’e kadar bitiremeyeceğiz. 14 kişi söz almak için izin istemiş. Mümkünse kısıtlamayalım. Önemli bir virajdan geçiyoruz. Biz niye bu noktadayız? Milli aralar, kulüpler için en keyifli aralardır. Hele galibiyetle girdiyseniz. En son isteyeceğimiz şey, bu konularla ilgili mesaimizin yüzde 100’ünü harcamak. Güzel bir derbi galibiyetiyle milli araya girdik ama hiçbir şey güzel değil. Niye güzel olmadığını, dün, bugün, ileride olamayacağını paylaşmak istiyorum.

Süreçte bazı yanlış anlamalar var. Bu gidişat, gidişat değil. Kabul edilemez bir gidişat. Organize bir kötülük içindeyiz, uzun süredir. Adaletin, hakkın, hukukun tesis edilemediği bir ortamda rekabet etmeye çalışıyoruz. Ne hikmetse hiçbir kulübün başına tarihi boyunca gelmeyecek tek olay, bizde 15-20 senede defalarca başımıza geldi, içeride ve dışarıda.

Fenerbahçe mağduru oynamıyor. Nasıl olur da bir kulübün başına bunlar gelir, bizi yöneten insanlar buna nasıl müsaade eder, bunları gündeme getireceğim. Sonra da nasıl ilerleyeceğimizle ilgili birkaç şey söyleyeceğim.

Genel kurul çağrısı yaptığımız gün 4-5 saat yönetim kurulu olarak toparlandık, Trabzonspor maçından sonra bazı gelişmeleri tahmin ederek, bütünsel bir bakış açısıyla işin boyutu genel kurul seviyesine getirilmeli, nasıl devam edeceğimizi, akıl akıldan üstündür, herkesin çorbada tuzu olacağı bir yöntemle ilerlemenin en doğrusu olduğunu ifade ettik. Çağrı yaptık. Çok yüksek bir katılım olacağını tahmin ediyoruz. İnşallah 2 Nisan’daki toplantımızla, 1 hafta sonraki toplantıya ihtiyaç duymadan sayıyı toplayıp en aklı selim kararları birlikte alırız. Hedefimiz budur.

Bu toplantının ikincisi olmasın, 2 Nisan’da Fenerbahçe olarak yek vücut, omuz omuza ‘Artık yeter’ dediğimizi Türkiye’ye duyuralım. Artık bıçak kemiğe değdi, kesiyor, bacağı kopartmak üzere.

Bir yanlış algılama var. Sebebi biz olabiliriz. Fenerbahçe Spor Kulübü, iki tane ekstrem var. Biri hiçbir şey yapmamak, hiçbir şey dememek, hayata devam etmek. Bana sorarsanız en kötüsü budur. Bir seçenek daha var, futbol faaliyetlerini bir müddet durdurmak var. İkisi arasında muhtelif hareketler, hareket planları var. İnsanlarla konuştukça daha yeni fikirler geliyor. Bunu bir ve sıfır oyunu olarak görmemek gerek. Fenerbahçe, kendisine reva görülen muameleye artık isyan ettiği için, bu duruma artık tahammül edemeyeceği camia olarak belli konularda karar almak için salı günü toplanıyor.

Bireysel görüşmelerimiz oldu. Fenerbahçe’de yönetici olarak hizmet etmiş 250 insan var. Aşağı yukarı 100’üyle istişaremiz oldu. Dün Ankara’da 350 kişilik bir toplantı yaptık. Görüşler çıktı. Bugün görüşler alacağız. Sponsorlarımızla toplandık. Ne karar verirsek verelim, yazılı olarak yanımızda olacaklar. Bazı sponsorlarımız daha fazla vermek istediklerini söylediler. Allah onlardan razı olsun.

SPK ile, Ziraat Bankası ile toplandık. Yarın Samandıra’da esas bu oyunun öznesi olan futbolcularımız ve teknik kadromuzla buluşacağız. Sanmayın ki duygusal bir karar aldık ve hiç düşünmeden taşınmadan 2 Nisan’ı bekliyoruz. Camiamız belki de hiç olmaması gereken bir istikamete gidecek beklentisi içinde olmayın. Hep beraber en doğru kararı vereceğiz, içiniz rahat olsun.

Nasıl bu noktaya geldik? Trabzonspor maçı kesinlikle ve kesinlikle burada toplanmamızın, 2 Nisan’daki toplantının nedeni değildir. Bardağı taşıran damladır. Neden? Şöyle bir inceleyelim, bakalım. Trabzonspor maçındaki olay bize göre tamamen organize, belli bir amaç ve hedef doğrultusunda, o amaç, bizi bir kez daha zorbalıkla şampiyonluktan etmek, Trabzonspor’un amacı demiyorum, organize kötülüğün tavan yaptığı örneklerden bir tanesi. Niye böyle düşünüyoruz? Bir kere güvenlik zaafiyeti var. Bunu kimse açıklayamaz, hiç kimse! Derbilerin nasıl olduğu, nasıl gergin geçtiği biliniyor. Yıllardır biriken sorunlardan dolayı Trabzonspor – Fenerbahçe maçındaki gerginlik biliniyor. Stadyumda polis olmaması hiçbir şekilde açıklaması olabilir konu değildir.

Bir örnek vereyim. Bizim stadımızda maç olduğu zaman, maç mesai günlerinde ise kadın çalışanlarımız ruj, çakmak taşımıyorlar. Niye? Gündüz polis iki bariyer güvenlik vaziyeti alıyor. Öğle yemeğine çıkanlar aranıyorlar, çantalarında bu malzemeler varsa alıyorlar. İstanbul polisi bu kadar dikkatli. Derbilerde, maç bitmeden 5-6 dakika evvel çevik kuvvet sahanın içine girer, tribünleri çevirir, tünele ekstra polis konur. Burada polis yoktu. Pet şişeler sahaya atılıyordu, genelde bardakla verilir, dediler ki iftar, o yüzden pet şişe. Hiç üst araması olmamış maça girerken. Maskeli insanlar… Karadeniz insanı merttir. Maskeyle maça gidildiğini hatırlamıyorum, tribündeler. Gördük ki Fenerbahçe’nin bir kez daha şampiyonluk şansı zorbalıkla elinden alınacaktı. Ne olacaktı Batshuayi atamasa, teknik taktik konuşulacaktı. Hiç bu kadar su atılmamıştı Trabzon’da. Son 10 senede 2 maç iptal edildi. Hiç bu kadar madde atılmamıştı.

Trabzon emniyeti, maça polis tahsis etmiyorsa, polisleri içeride değil dışarda tutuyorsa Trabzonspor ne yapsın? Trabzon emniyetinin büyük zaafiyeti olmuştur. Emniyet müdürünün hala görevde olması bize bir mesajdır. Onu da söyleyeyim.

60. dakikada hocamıza mesaj yolladım. Nereye gideceği belliydi. 2-0 iken, Fenerbahçe tarihinin en yüksek puan aldığı sezonda, şampiyonluğa giderken, Konferans’ta giderken, skor 2-0’ken başkan hocasına ‘Sahadan çekilebilirsin, yetki sizde’ demek ne demek biliyor musunuz? Türk futbolunun kepazeliğinin en güzel ispatlarından bir tanesidir. Şampiyonluğa gidiyorum, takımım 2-0 önde, futbolcularımın can güvenliği için bu mesajı verme ihtiyacı duyuyorum. Trabzon emniyeti, siz görmüyor musunuz? Birdenbire olmuyor ki, aşama aşama bu noktaya geleceği belliydi. Biz İstanbul’dan görüyoruz, bunu söylüyoruz, öyle küçük bir şehirde ikinci yarıda gerekli polis önlemi alınmıyor. Çok enteresan.

Duyum almaya başlıyoruz, futbolcularımıza ceza verilecek diye. Aynen beklediğimiz gibi. Neymiş, Fenerbahçeli futbolcular fazla güç kullanmışlar. TFF’nin şu anda bulunduğu nokta, kaçsalarmış, sevkler olmazmış. Zihniyete bakar mısınız? Hakemin doğru dürüst maç yönetse maç bu noktaya gelmeyecek. Sizi kim sevk edecek, sizden kim hesap soracak? Bu maçın 1 numaralı sorumlusu sahadaki hakem yönetimidir. Türkiye’de bir hakem var mı, böyle siyasi, bürokrasi gücü olan kulübün maçını iptal edecek hakem var mı? TFF arayıp söyleseydi, maçı bitir diye. Hamleleri yapmadı ya da geç yaptı. TFF ve hakem sorumludur. Yurt dışında böyle maç yönetse FIFA kokartı alınır. Niye yabancı hakem istediğimizi anlıyor musunuz? Yabancı hakem bu maçı bitirir miydi, mümkünatı yok.

Futbolcularımıza ceza vereceklermiş. Onların menfaatleri açısından inşallah ceza vermezler. Türk futbolu uluslararası alanda çok sıkıntıya girer. Şimdi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Çünkü üstlerinde baskı var. Zaten her şeyi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Bu maçta Fenerbahçe’ye nasıl ceza vereceğiz diye uğraştılar. Şimdi pabuç pahalı. Ne yapıyorlar bilmiyorum. Linç mi edilmeleri gerekiyordu? O bayrak Mert Müldür’ün vücuduna girseydi de öyle mi ciddiyeti anlayacaktık. Otobüsümüz viyadükten uçsa mı ciddiye alacağız. Trabzonspor maçı bardağı taşıran son damla oldu. Trabzonspor ile bilgiler paylaşıyoruz. İki kulüp sakin. İşi olduğu yerden daha kötü yere götürmemek için azami gayret gösteriyoruz.

Sevkler olmadı. Neden olmadı diyoruz? ‘Merak etmeyin, olduğu zaman tedbirsiz olur, Adana maçını etkilemez’ diyorlar. 7’sinde maç var, onu etkiler mi? O maça mı hazırlanıyorsunuz.

SAYFAYI SIK SIK YENİLEYİNİZ…

Fenerbahçe Kulübü, 2 Nisan’da gerçekleşecek Olağanüstü Genel Kurul Toplansıyla ilgili istişarelerde bulunmak için bir araya geldi.

Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleşen kurulda başkan Ali Koç, kürsüye gelerek çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Koç, sözlerine şu şekilde başladı:

Fenerbahçe tarihi için önemli bir toplantı yaptıklarını belirten Koç, şunları dedi:

Organize bir kötülük içinde bulunduklarını belirten Ali Koç, şu sözleri sarf etti:

Koç, Fenerbahçe’nin mağduru oynamadığını söyledi.

Ali Koç, 2 Nisan’da yüksek bir katılım olacağını belirtti.

Koç, Fenerbahçe olarak birlik olmaları gerektiğini ifade etti.

Fenerbahçe’nin isyan ettiğini söyleyen Koç, şu değerlendirmeyi yaptı:

Fenerbahçe camiasının yanında olacaklarını belirten Koç, şu açıklamayı yaptı:

Takımla bir araya geleceklerini söyleyen Ali Koç, şunları dedi:

Ali Koç, Trabzonspor maçının bardağı taşıran son damla olduğunu söyledi.

Ali Koç, Trabzonspor – Fenerbahçe maçında taraftarlarının üstünün aranmadığını söyledi.

Koç, sözlerine şöyle devam etti:

Maç içinde İsmail Kartal’a mesaj gönderdiğini söyleyen Ali Koç şunları dedi:

Yabancı bir hakemin Trabzonspor maçını tatil edeceğini ifade eden Koç, şu sözleri sarf etti:

Oyunculara verilecek cezalarla ilgili konuşan Ali Koç, şöyle konuştu:

PFDK’nın sevkleri hakkında Ali Koç, şunları dedi:

Sayın Yüksek Divan Kurulu Başkanım ve Divan Kurulumuz, Üyelerimiz, İlker (Başbuğ) Paşam, Sayın Vefa Küçük, küçüklüğümden beri tanıdığım insanları burada görmek memnuniyet verici. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Fenerbahçe tarihinin en önemli toplantılarından birini yapıyoruz. Bu yüksek katılımı görünce 18.15’e kadar bitiremeyeceğiz. 14 kişi söz almak için izin istemiş. Mümkünse kısıtlamayalım. Önemli bir virajdan geçiyoruz. Biz niye bu noktadayız? Milli aralar, kulüpler için en keyifli aralardır. Hele galibiyetle girdiyseniz. En son isteyeceğimiz şey, bu konularla ilgili mesaimizin yüzde 100’ünü harcamak. Güzel bir derbi galibiyetiyle milli araya girdik ama hiçbir şey güzel değil. Niye güzel olmadığını, dün, bugün, ileride olamayacağını paylaşmak istiyorum.

Süreçte bazı yanlış anlamalar var. Bu gidişat, gidişat değil. Kabul edilemez bir gidişat. Organize bir kötülük içindeyiz, uzun süredir. Adaletin, hakkın, hukukun tesis edilemediği bir ortamda rekabet etmeye çalışıyoruz. Ne hikmetse hiçbir kulübün başına tarihi boyunca gelmeyecek tek olay, bizde 15-20 senede defalarca başımıza geldi, içeride ve dışarıda.

Fenerbahçe mağduru oynamıyor. Nasıl olur da bir kulübün başına bunlar gelir, bizi yöneten insanlar buna nasıl müsaade eder, bunları gündeme getireceğim. Sonra da nasıl ilerleyeceğimizle ilgili birkaç şey söyleyeceğim.

Genel kurul çağrısı yaptığımız gün 4-5 saat yönetim kurulu olarak toparlandık, Trabzonspor maçından sonra bazı gelişmeleri tahmin ederek, bütünsel bir bakış açısıyla işin boyutu genel kurul seviyesine getirilmeli, nasıl devam edeceğimizi, akıl akıldan üstündür, herkesin çorbada tuzu olacağı bir yöntemle ilerlemenin en doğrusu olduğunu ifade ettik. Çağrı yaptık. Çok yüksek bir katılım olacağını tahmin ediyoruz. İnşallah 2 Nisan’daki toplantımızla, 1 hafta sonraki toplantıya ihtiyaç duymadan sayıyı toplayıp en aklı selim kararları birlikte alırız. Hedefimiz budur.

Bu toplantının ikincisi olmasın, 2 Nisan’da Fenerbahçe olarak yek vücut, omuz omuza ‘Artık yeter’ dediğimizi Türkiye’ye duyuralım. Artık bıçak kemiğe değdi, kesiyor, bacağı kopartmak üzere.

Bir yanlış algılama var. Sebebi biz olabiliriz. Fenerbahçe Spor Kulübü, iki tane ekstrem var. Biri hiçbir şey yapmamak, hiçbir şey dememek, hayata devam etmek. Bana sorarsanız en kötüsü budur. Bir seçenek daha var, futbol faaliyetlerini bir müddet durdurmak var. İkisi arasında muhtelif hareketler, hareket planları var. İnsanlarla konuştukça daha yeni fikirler geliyor. Bunu bir ve sıfır oyunu olarak görmemek gerek. Fenerbahçe, kendisine reva görülen muameleye artık isyan ettiği için, bu duruma artık tahammül edemeyeceği camia olarak belli konularda karar almak için salı günü toplanıyor.

Bireysel görüşmelerimiz oldu. Fenerbahçe’de yönetici olarak hizmet etmiş 250 insan var. Aşağı yukarı 100’üyle istişaremiz oldu. Dün Ankara’da 350 kişilik bir toplantı yaptık. Görüşler çıktı. Bugün görüşler alacağız. Sponsorlarımızla toplandık. Ne karar verirsek verelim, yazılı olarak yanımızda olacaklar. Bazı sponsorlarımız daha fazla vermek istediklerini söylediler. Allah onlardan razı olsun.

SPK ile, Ziraat Bankası ile toplandık. Yarın Samandıra’da esas bu oyunun öznesi olan futbolcularımız ve teknik kadromuzla buluşacağız. Sanmayın ki duygusal bir karar aldık ve hiç düşünmeden taşınmadan 2 Nisan’ı bekliyoruz. Camiamız belki de hiç olmaması gereken bir istikamete gidecek beklentisi içinde olmayın. Hep beraber en doğru kararı vereceğiz, içiniz rahat olsun.

Nasıl bu noktaya geldik? Trabzonspor maçı kesinlikle ve kesinlikle burada toplanmamızın, 2 Nisan’daki toplantının nedeni değildir. Bardağı taşıran damladır. Neden? Şöyle bir inceleyelim, bakalım. Trabzonspor maçındaki olay bize göre tamamen organize, belli bir amaç ve hedef doğrultusunda, o amaç, bizi bir kez daha zorbalıkla şampiyonluktan etmek, Trabzonspor’un amacı demiyorum, organize kötülüğün tavan yaptığı örneklerden bir tanesi. Niye böyle düşünüyoruz? Bir kere güvenlik zaafiyeti var. Bunu kimse açıklayamaz, hiç kimse! Derbilerin nasıl olduğu, nasıl gergin geçtiği biliniyor. Yıllardır biriken sorunlardan dolayı Trabzonspor – Fenerbahçe maçındaki gerginlik biliniyor. Stadyumda polis olmaması hiçbir şekilde açıklaması olabilir konu değildir.

Bir örnek vereyim. Bizim stadımızda maç olduğu zaman, maç mesai günlerinde ise kadın çalışanlarımız ruj, çakmak taşımıyorlar. Niye? Gündüz polis iki bariyer güvenlik vaziyeti alıyor. Öğle yemeğine çıkanlar aranıyorlar, çantalarında bu malzemeler varsa alıyorlar. İstanbul polisi bu kadar dikkatli. Derbilerde, maç bitmeden 5-6 dakika evvel çevik kuvvet sahanın içine girer, tribünleri çevirir, tünele ekstra polis konur. Burada polis yoktu. Pet şişeler sahaya atılıyordu, genelde bardakla verilir, dediler ki iftar, o yüzden pet şişe. Hiç üst araması olmamış maça girerken. Maskeli insanlar… Karadeniz insanı merttir. Maskeyle maça gidildiğini hatırlamıyorum, tribündeler. Gördük ki Fenerbahçe’nin bir kez daha şampiyonluk şansı zorbalıkla elinden alınacaktı. Ne olacaktı Batshuayi atamasa, teknik taktik konuşulacaktı. Hiç bu kadar su atılmamıştı Trabzon’da. Son 10 senede 2 maç iptal edildi. Hiç bu kadar madde atılmamıştı.

Trabzon emniyeti, maça polis tahsis etmiyorsa, polisleri içeride değil dışarda tutuyorsa Trabzonspor ne yapsın? Trabzon emniyetinin büyük zaafiyeti olmuştur. Emniyet müdürünün hala görevde olması bize bir mesajdır. Onu da söyleyeyim.

60. dakikada hocamıza mesaj yolladım. Nereye gideceği belliydi. 2-0 iken, Fenerbahçe tarihinin en yüksek puan aldığı sezonda, şampiyonluğa giderken, Konferans’ta giderken, skor 2-0’ken başkan hocasına ‘Sahadan çekilebilirsin, yetki sizde’ demek ne demek biliyor musunuz? Türk futbolunun kepazeliğinin en güzel ispatlarından bir tanesidir. Şampiyonluğa gidiyorum, takımım 2-0 önde, futbolcularımın can güvenliği için bu mesajı verme ihtiyacı duyuyorum. Trabzon emniyeti, siz görmüyor musunuz? Birdenbire olmuyor ki, aşama aşama bu noktaya geleceği belliydi. Biz İstanbul’dan görüyoruz, bunu söylüyoruz, öyle küçük bir şehirde ikinci yarıda gerekli polis önlemi alınmıyor. Çok enteresan.

Duyum almaya başlıyoruz, futbolcularımıza ceza verilecek diye. Aynen beklediğimiz gibi. Neymiş, Fenerbahçeli futbolcular fazla güç kullanmışlar. TFF’nin şu anda bulunduğu nokta, kaçsalarmış, sevkler olmazmış. Zihniyete bakar mısınız? Hakemin doğru dürüst maç yönetse maç bu noktaya gelmeyecek. Sizi kim sevk edecek, sizden kim hesap soracak? Bu maçın 1 numaralı sorumlusu sahadaki hakem yönetimidir. Türkiye’de bir hakem var mı, böyle siyasi, bürokrasi gücü olan kulübün maçını iptal edecek hakem var mı? TFF arayıp söyleseydi, maçı bitir diye. Hamleleri yapmadı ya da geç yaptı. TFF ve hakem sorumludur. Yurt dışında böyle maç yönetse FIFA kokartı alınır. Niye yabancı hakem istediğimizi anlıyor musunuz? Yabancı hakem bu maçı bitirir miydi, mümkünatı yok.

Futbolcularımıza ceza vereceklermiş. Onların menfaatleri açısından inşallah ceza vermezler. Türk futbolu uluslararası alanda çok sıkıntıya girer. Şimdi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Çünkü üstlerinde baskı var. Zaten her şeyi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Bu maçta Fenerbahçe’ye nasıl ceza vereceğiz diye uğraştılar. Şimdi pabuç pahalı. Ne yapıyorlar bilmiyorum. Linç mi edilmeleri gerekiyordu? O bayrak Mert Müldür’ün vücuduna girseydi de öyle mi ciddiyeti anlayacaktık. Otobüsümüz viyadükten uçsa mı ciddiye alacağız. Trabzonspor maçı bardağı taşıran son damla oldu. Trabzonspor ile bilgiler paylaşıyoruz. İki kulüp sakin. İşi olduğu yerden daha kötü yere götürmemek için azami gayret gösteriyoruz.

Sevkler olmadı. Neden olmadı diyoruz? ‘Merak etmeyin, olduğu zaman tedbirsiz olur, Adana maçını etkilemez’ diyorlar. 7’sinde maç var, onu etkiler mi? O maça mı hazırlanıyorsunuz.

Sayın Yüksek Divan Kurulu Başkanım ve Divan Kurulumuz, Üyelerimiz, İlker (Başbuğ) Paşam, Sayın Vefa Küçük, küçüklüğümden beri tanıdığım insanları burada görmek memnuniyet verici. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Fenerbahçe tarihinin en önemli toplantılarından birini yapıyoruz. Bu yüksek katılımı görünce 18.15’e kadar bitiremeyeceğiz. 14 kişi söz almak için izin istemiş. Mümkünse kısıtlamayalım. Önemli bir virajdan geçiyoruz. Biz niye bu noktadayız? Milli aralar, kulüpler için en keyifli aralardır. Hele galibiyetle girdiyseniz. En son isteyeceğimiz şey, bu konularla ilgili mesaimizin yüzde 100’ünü harcamak. Güzel bir derbi galibiyetiyle milli araya girdik ama hiçbir şey güzel değil. Niye güzel olmadığını, dün, bugün, ileride olamayacağını paylaşmak istiyorum.

Süreçte bazı yanlış anlamalar var. Bu gidişat, gidişat değil. Kabul edilemez bir gidişat. Organize bir kötülük içindeyiz, uzun süredir. Adaletin, hakkın, hukukun tesis edilemediği bir ortamda rekabet etmeye çalışıyoruz. Ne hikmetse hiçbir kulübün başına tarihi boyunca gelmeyecek tek olay, bizde 15-20 senede defalarca başımıza geldi, içeride ve dışarıda.

Fenerbahçe mağduru oynamıyor. Nasıl olur da bir kulübün başına bunlar gelir, bizi yöneten insanlar buna nasıl müsaade eder, bunları gündeme getireceğim. Sonra da nasıl ilerleyeceğimizle ilgili birkaç şey söyleyeceğim.

Genel kurul çağrısı yaptığımız gün 4-5 saat yönetim kurulu olarak toparlandık, Trabzonspor maçından sonra bazı gelişmeleri tahmin ederek, bütünsel bir bakış açısıyla işin boyutu genel kurul seviyesine getirilmeli, nasıl devam edeceğimizi, akıl akıldan üstündür, herkesin çorbada tuzu olacağı bir yöntemle ilerlemenin en doğrusu olduğunu ifade ettik. Çağrı yaptık. Çok yüksek bir katılım olacağını tahmin ediyoruz. İnşallah 2 Nisan’daki toplantımızla, 1 hafta sonraki toplantıya ihtiyaç duymadan sayıyı toplayıp en aklı selim kararları birlikte alırız. Hedefimiz budur.

Bu toplantının ikincisi olmasın, 2 Nisan’da Fenerbahçe olarak yek vücut, omuz omuza ‘Artık yeter’ dediğimizi Türkiye’ye duyuralım. Artık bıçak kemiğe değdi, kesiyor, bacağı kopartmak üzere.

Bir yanlış algılama var. Sebebi biz olabiliriz. Fenerbahçe Spor Kulübü, iki tane ekstrem var. Biri hiçbir şey yapmamak, hiçbir şey dememek, hayata devam etmek. Bana sorarsanız en kötüsü budur. Bir seçenek daha var, futbol faaliyetlerini bir müddet durdurmak var. İkisi arasında muhtelif hareketler, hareket planları var. İnsanlarla konuştukça daha yeni fikirler geliyor. Bunu bir ve sıfır oyunu olarak görmemek gerek. Fenerbahçe, kendisine reva görülen muameleye artık isyan ettiği için, bu duruma artık tahammül edemeyeceği camia olarak belli konularda karar almak için salı günü toplanıyor.

Bireysel görüşmelerimiz oldu. Fenerbahçe’de yönetici olarak hizmet etmiş 250 insan var. Aşağı yukarı 100’üyle istişaremiz oldu. Dün Ankara’da 350 kişilik bir toplantı yaptık. Görüşler çıktı. Bugün görüşler alacağız. Sponsorlarımızla toplandık. Ne karar verirsek verelim, yazılı olarak yanımızda olacaklar. Bazı sponsorlarımız daha fazla vermek istediklerini söylediler. Allah onlardan razı olsun.

SPK ile, Ziraat Bankası ile toplandık. Yarın Samandıra’da esas bu oyunun öznesi olan futbolcularımız ve teknik kadromuzla buluşacağız. Sanmayın ki duygusal bir karar aldık ve hiç düşünmeden taşınmadan 2 Nisan’ı bekliyoruz. Camiamız belki de hiç olmaması gereken bir istikamete gidecek beklentisi içinde olmayın. Hep beraber en doğru kararı vereceğiz, içiniz rahat olsun.

Nasıl bu noktaya geldik? Trabzonspor maçı kesinlikle ve kesinlikle burada toplanmamızın, 2 Nisan’daki toplantının nedeni değildir. Bardağı taşıran damladır. Neden? Şöyle bir inceleyelim, bakalım. Trabzonspor maçındaki olay bize göre tamamen organize, belli bir amaç ve hedef doğrultusunda, o amaç, bizi bir kez daha zorbalıkla şampiyonluktan etmek, Trabzonspor’un amacı demiyorum, organize kötülüğün tavan yaptığı örneklerden bir tanesi. Niye böyle düşünüyoruz? Bir kere güvenlik zaafiyeti var. Bunu kimse açıklayamaz, hiç kimse! Derbilerin nasıl olduğu, nasıl gergin geçtiği biliniyor. Yıllardır biriken sorunlardan dolayı Trabzonspor – Fenerbahçe maçındaki gerginlik biliniyor. Stadyumda polis olmaması hiçbir şekilde açıklaması olabilir konu değildir.

Bir örnek vereyim. Bizim stadımızda maç olduğu zaman, maç mesai günlerinde ise kadın çalışanlarımız ruj, çakmak taşımıyorlar. Niye? Gündüz polis iki bariyer güvenlik vaziyeti alıyor. Öğle yemeğine çıkanlar aranıyorlar, çantalarında bu malzemeler varsa alıyorlar. İstanbul polisi bu kadar dikkatli. Derbilerde, maç bitmeden 5-6 dakika evvel çevik kuvvet sahanın içine girer, tribünleri çevirir, tünele ekstra polis konur. Burada polis yoktu. Pet şişeler sahaya atılıyordu, genelde bardakla verilir, dediler ki iftar, o yüzden pet şişe. Hiç üst araması olmamış maça girerken. Maskeli insanlar… Karadeniz insanı merttir. Maskeyle maça gidildiğini hatırlamıyorum, tribündeler. Gördük ki Fenerbahçe’nin bir kez daha şampiyonluk şansı zorbalıkla elinden alınacaktı. Ne olacaktı Batshuayi atamasa, teknik taktik konuşulacaktı. Hiç bu kadar su atılmamıştı Trabzon’da. Son 10 senede 2 maç iptal edildi. Hiç bu kadar madde atılmamıştı.

Trabzon emniyeti, maça polis tahsis etmiyorsa, polisleri içeride değil dışarda tutuyorsa Trabzonspor ne yapsın? Trabzon emniyetinin büyük zaafiyeti olmuştur. Emniyet müdürünün hala görevde olması bize bir mesajdır. Onu da söyleyeyim.

60. dakikada hocamıza mesaj yolladım. Nereye gideceği belliydi. 2-0 iken, Fenerbahçe tarihinin en yüksek puan aldığı sezonda, şampiyonluğa giderken, Konferans’ta giderken, skor 2-0’ken başkan hocasına ‘Sahadan çekilebilirsin, yetki sizde’ demek ne demek biliyor musunuz? Türk futbolunun kepazeliğinin en güzel ispatlarından bir tanesidir. Şampiyonluğa gidiyorum, takımım 2-0 önde, futbolcularımın can güvenliği için bu mesajı verme ihtiyacı duyuyorum. Trabzon emniyeti, siz görmüyor musunuz? Birdenbire olmuyor ki, aşama aşama bu noktaya geleceği belliydi. Biz İstanbul’dan görüyoruz, bunu söylüyoruz, öyle küçük bir şehirde ikinci yarıda gerekli polis önlemi alınmıyor. Çok enteresan.

Duyum almaya başlıyoruz, futbolcularımıza ceza verilecek diye. Aynen beklediğimiz gibi. Neymiş, Fenerbahçeli futbolcular fazla güç kullanmışlar. TFF’nin şu anda bulunduğu nokta, kaçsalarmış, sevkler olmazmış. Zihniyete bakar mısınız? Hakemin doğru dürüst maç yönetse maç bu noktaya gelmeyecek. Sizi kim sevk edecek, sizden kim hesap soracak? Bu maçın 1 numaralı sorumlusu sahadaki hakem yönetimidir. Türkiye’de bir hakem var mı, böyle siyasi, bürokrasi gücü olan kulübün maçını iptal edecek hakem var mı? TFF arayıp söyleseydi, maçı bitir diye. Hamleleri yapmadı ya da geç yaptı. TFF ve hakem sorumludur. Yurt dışında böyle maç yönetse FIFA kokartı alınır. Niye yabancı hakem istediğimizi anlıyor musunuz? Yabancı hakem bu maçı bitirir miydi, mümkünatı yok.

Futbolcularımıza ceza vereceklermiş. Onların menfaatleri açısından inşallah ceza vermezler. Türk futbolu uluslararası alanda çok sıkıntıya girer. Şimdi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Çünkü üstlerinde baskı var. Zaten her şeyi kılıfına uydurmaya çalışıyorlar. Bu maçta Fenerbahçe’ye nasıl ceza vereceğiz diye uğraştılar. Şimdi pabuç pahalı. Ne yapıyorlar bilmiyorum. Linç mi edilmeleri gerekiyordu? O bayrak Mert Müldür’ün vücuduna girseydi de öyle mi ciddiyeti anlayacaktık. Otobüsümüz viyadükten uçsa mı ciddiye alacağız. Trabzonspor maçı bardağı taşıran son damla oldu. Trabzonspor ile bilgiler paylaşıyoruz. İki kulüp sakin. İşi olduğu yerden daha kötü yere götürmemek için azami gayret gösteriyoruz.

Sevkler olmadı. Neden olmadı diyoruz? ‘Merak etmeyin, olduğu zaman tedbirsiz olur, Adana maçını etkilemez’ diyorlar. 7’sinde maç var, onu etkiler mi? O maça mı hazırlanıyorsunuz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz