Hacı Bektaşi Veli'nin hikmet dolu dünyasını anlatan Kuvvetini Mazluma Değil, Zalime Kullan kitabı


Haber Merkezi

Anadolu’nun manevi tarihine damga vuran büyük bilge Hacı Bektaş Veli’nin düşünce ve öğretilerini içeren Kuvvetini Mazluma Değil, Zalime Kullan adlı eseri okuyucularla buluşturuyor.

Mesud Topal’ın yayına hazırladığı bu kitap, Hacı Bektaş Veli’nin insan sevgisi, hoşgörüsü ve toplumsal barışa dair derin fikirlerini, modern dünyanın ihtiyaçlarıyla buluşturarak günümüze ışık tutuyor.

Kuvvetini Mazluma Değil, Zalime Kullan; sevgi, hoşgörü, adalet ve birlik ilkelerini esas alan Hacı Bektaş Veli’nin felsefesini kapsamlı bir şekilde ele alıyor.

İnsan ve toplum arasındaki dengeyi merkeze alan bu eser, Anadolu’nun manevi haritasını çizen düşünceleri bir kez daha okuyucuyla buluşturuyor.

Hacı Bektaş Veli’nin “Eline, beline, diline sahip ol” ve “Bir olalım, iri olalım, diri olalım” gibi öğütleri, bireysel yaşamdan toplumsal değerlere kadar geniş bir çerçevede ele alınarak yeniden yorumlanırken kitap, Hacı Bektaş Veli’nin tarihteki yerine ve Bektaşilik tarikatının sosyal yapısına dair de derinlemesine bilgiler sunuyor.

Moğol istilalarının karanlığında dahi bir umut meşalesi yakan bu büyük düşünürün hikâyesi, size büyük ilham verecek. Sayfaları çevirdikçe sadece bir tarih yolculuğuna çıkmayacak, kendi içdünyanızın derinliklerine de ineceksiniz.

Sayfa: 104

HACI BEKTAŞİ VELİ

Gerçek ismi, Seyyid Muhammed bin İbrahim Ata olan , Hacı Bektaş-ı Veli Horasan’ın Nişabûr şehrinde 1281 senesinde doğdu.

İlk eğitimini Şeyh Lokman-ı Perende’den aldı. Lokman-ı Perende, Ahmed-i Yesevi’nin halifelerinden olup, zahir ve batın ilimlerinde derin bilgilere sahipti. Bektaş Veli Lokman-ı Perende’nin gözdesiydi. Ve rivayetlere göre kendinde olağanüstü haller gerçekleşiyordu.

Hacı Bektaş-ı Veli, eğitimini tamamladıktan sonra Anadolu’ya geldi. Halka doğru yolu göstermeye başlayan ve kıymetli talebeler yetiştiren Hacı Bektaş-ı Veli, kısa zamanda tanınarak büyük rağbet gördü.

Bu sırada Anadolu’da dini, iktisadi, askeri ve sosyal teşekkül olan ve kendisinin de bağlı olduğu “Ahilik Teşkilatı” ile büyük hizmetler yapan Hacı Bektaş-ı Veli ve talebeleri, Osmanlı sultanları tarafından da sevildi ve hürmet gördü.

YENİÇERİLERİN MANEVİ PİR’İ

Bu sıralarda kuruluş devrinde olan Osmanlı Devleti’nin sağlam temeller üzerine oturmasında büyük hizmetleri oldu. Sultan Orhan zamanında teşkil edilen “Yeniçeri Ordusu”na dua ederek, askerlerin sırtlarını sıvazladı.

Böylece Hacı Bektaş-ı Veli’yi kendilerine manevi pir olarak kabul eden Yeniçeri Ordusu, manevi hayatını ve disiplinini ona bağladı. Hacı Bektaş-ı Veli, asırlarca Yeniçeriliğin piri, üstadı ve manevi hamisi olarak bilindi.

Bu bağlılık ve muhabbet, Yeniçerilerin sulh zamanındaki talimleri ve harplerdeki gayret ve kahramanlıklarında çok müsbet neticeler verdi. Bütün bunlar, halk ile Yeniçeriler arasındaki yakınlığı kuvvetlendirdi.

BEKTAŞ-İ

Hacı Bektaş-ı Veli’nin Makalat adlı Arapça bir eseri vardır. 1338 senesinde vefat eden Hacı Bektaş-ı Veli’nin derslerini ve sohbetlerini takip ederek onun tarikatına bağlananlara, tasavvuftaki usûle uyularak “Bektaşi” denildi.

Makalat’ın asıl nüshaları tetkik edildiğinde, onun; İslam dinine sıkı sıkıya ve sağlam bir şekilde bağlı, İslamiyete uymayan davranışlara şiddetle karşı çıkar.