İttihatçıların kara kutusu sayılan Eyüp Sabri Bey'in prototipsini anlatan kapsamlı kitap


Haber Merkezi

Osmanlı’da ilk önce gizli bir örgüt olarak faaliyet yürüten İttihat ve Terakki, daha sonra yavaş yavaş başını çıkartmaya başladı. Osmanlı’yı savaşa sokan, darbeler yapan cinayetler işleyen İttihat ve Terakki’yi derinlemesine öğrenmek için size harika bir kitap öneriyoruz.

Edebiyat dışı okumalar yapmak isteyen kitapseverlerin keyifle okuyacağı bu çalışmada, yakın tarihimize damga vuran İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni daha yakından tanıyacaksınız. Günümüzde bile faaliyetleri hala tartışılan bu partinin anatomisini okuyun.

1889 yılında kurulan İttihat ve Terakki Fırkası, Türk demokrasi tarihinin ilk siyasi partisiydi; II. Meşrutiyet’in ilanına önayak oldu ve 1908-1918 yılları arasında kısa kesintilerle devleti yönetti. Yapılan ilk seçimlerde özgürlükleri genişletmeyi vadederek iktidara geldi.

Tarihçi yazar Talha Burak Ünlü İttihat ve Terakki’nin önemli üyelerinin şimdiye kadar çalışılmamış hayat hikâyelerini yazmaya devam ediyor.

Bu çalışmanın konusu olan Eyüp Sabri Bey, 1897 Türk-Yunan Harbi’nde savaşmış, Osmanlı ordusunda kolağası rütbesine kadar yükselecek bir askerdir.

İSYANI BASTIRAN HAREKET ORDUSU

1907’de İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katılmış, 1908 Temmuz ayında Makedonya’da Kanun-ı Esasi’nin yeniden yürürlüğe konulması ve Meclis-i Mebusan’ın açılması talebiyle dağa çıkarak “Ohri Milli Alayları”nı kurmuş; kendisi gibi Sultan II. Abdülhamid idaresine isyan eden Resneli Niyazi Bey ile güçlerini birleştirerek faaliyetlerine devam etmiştir.

Mülâzım Atıf Bey tarafından vurulan Şemsi Paşa’nın yerine gönderilen Müşir Osman Paşa’yı Resneli Niyazi ile birlikte dağa kaldıran Eyüp Sabri Bey, II. Meşrutiyet’in ilanını sağlayan son halkayı teşkil edecektir; Sultan Abdülhamid bu hamle sayesinde çaresiz kalarak meclisi açacaktır.

1909’da 31 Mart İsyanı’nı bastıran Hareket Ordusu ile İstanbul’a gelen Eyüp Sabri Bey, 1910 senesinde Osmanlı ordusundan istifa etse de 1912’de cereyan eden Balkan Savaşlarında sivil olarak fiilen mücadele edecektir.

BİR SÜRGÜN YERİ: MALTA…

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Merkez-i Umumisinde yıllarca görev yapan Eyüp Sabri Bey, 1914’te Teşkilat-ı Mahsusa çatısı altında yaptığı yolculukta Arnavutluk’a giderken Adriyatik’te Fransızlar tarafından yakalanarak Malta’ya sürgün edilecek, 1918’e kadar esaret hayatı yaşayacaktır.

Millî Mücadele döneminde Mustafa Kemal Paşa’nın yanında yer alan Eyüp Sabri Bey, Yeşil Ordu Cemiyeti’nin ve Atatürk’ün emriyle kurulan Türkiye Komünist Fırkası’nın kurucuları arasında yer alır.

İlk TBMM’de Eskişehir Mebusu olarak görev yapan Eyüp Sabri Bey 1923’te meclis dışı kalır ve ardından İzmir Suikastı davasında İstiklâl Mahkemesinde yargılanır fakat ceza almaz. TBMM5., 6. ve 7. dönemlerde Çorum, 8. Dönemde Erzurum Milletvekili olarak çalışan Eyüp Sabri Akgöl, 1950 senesinde vefat eder ve diğer bazı önemli İttihatçılar gibi Hürriyet-i Ebediye’ye gömülür.

BİR PARTİNİN ANATOMİSİ

Birleşme ve İlerleme (yükselme) anlamına gelen İttihat ve Terakki, Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu siyasi kriz ve çalkantılar, Balkan savaşlarında ordunun siyasete karışarak söz sahibi olmak istemesi sonucu Osmanlı devleti bu savaşta yenildi ve önemli toprak kaybına uğradı.

1876 yılında ilan edilen Kânûn-ı Esâsi, (Osmanlı Devleti’nin ilk ve son anayasası) 1877 – 78 Osmanlı Rus savaşında Padişah Abdülhamit tarafından askıya alındı. Yeşilköy’e kadar gelen Rus ordusu karşısında fazla varlık gösteremeyen Osmanlı İmparatorluğu, savaşta yenilen taraf oldu.

Tarihçi ve yazar Talha Burak Ünlü

SÜRGÜNE YOLLANAN PADİŞAH

Padişah Abdülhamid, Osmanlı – Rus savaşını bahane ederek Meclis’i süresiz feshetti. Özellikle basına uyguladığı sansür dönemin aydınları tarafından çok eleştirildi. Kendisine muhalif gördüğü gazetecileri ve yazarları sürgüne yolladı. Böylece 33 yıl ülkeyi baskı altında yöneterek iktidarını sürdürdü. Uzun süren bu saltanat bir darbeyle son bulacak ve kendisi sürgüne yollanacaktı daha sonra.