Kara Kitap, Masumiyet Müzesi ve Yeni Hayat romanlarının incelendiği kitap: Okur Değiştirmek


Haber Merkezi

Yazar ve araştırmacı Orhan Koçak’tan başucu niteliği taşıyan bir kitap:

Okur Değiştirmek…

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk’un önemli eserlerinin incelendiği bu kitapta, Orhan Pamuk’un romanlarını başka açıdan okuyacaksınız. Öte yandan Orhan Pamuk’un kitaplarını henüz okumayan okurlar için bu çalışma kaynak özellikte.

Orhan Koçak, Okur Değiştirmek: Orhan Pamuk Üzerine Üç Deneme adlı bu yeni kitabında, edebiyatımızın yaşayan en büyük kalemlerinden Orhan Pamuk’un romanlarını farklı veçheleriyle incelerken eserlerin okurla ilişkisini de odak noktasına yerleştiriyor.

ÜÇ ÖNEMLİ ROMANIN İNCELENMESİ

Pamuk’un üç romanını, Kara Kitap, Yeni Hayat ve Masumiyet Müzesi üçlüsünü mercek altına aldığı bu kitapta, 70’lerin sonlarında modernizmin serin hava dalgasının nihayete ermesiyle, okuru aktif bir katılımcı haline getiren bir anlatı biçiminin belirdiğini ortaya koyuyor.

Kitapta bir araya gelen denemelerde, edebiyatın sırf sözcüklerden oluşmak yerine, okurun zihnindeki karşılıklar ve sorularla şekillenen bir düşünsel yapboz olduğuna dair kuvvetli bir sav ortaya atılıyor. Koçak, Pamuk’un edebiyatında okurun yeniden inşa edilme sürecini, toplumsal ve kültürel bağlamlar çerçevesinde, edebi metnin özgünlüğünü de göz ardı etmeden titiz bir dikkatle ve keskin eleştirel zekâsıyla irdeliyor.

Okur Değiştirmek, Pamuk’un eserlerini daha derinden çözümlemek ve edebiyatın okurla kurduğu bağı yeniden düşünmek isteyenler için bir davet.

Sayfa: 312

Örnek olarak Kara Kitap romanını kısaca ele alalım;

KARA KİTAP…

Kara Kitap 33 yaşındaki Galip’in, evi terk eden karısı Rüya’yı ve amcaoğlu olan köşe yazarı Celal Salik’i arayışını anlatıyor. Orhan Pamuk da Kara Kitap’ı yazmaya başladığında 33 yaşındaydı. Orhan Pamuk kitabı, New York’tayken kendi kimliği hakkında kendi kendine sorular yönelttiği bir dönemde kaleme almış.

Yazar Orhan Pamuk

BİR ARAYIŞ ROMANI

Bu arayıştan dolayı bir polisiye roman olarak düşünülebilir; ama polisiye romanın ilgilenmediği derinliklere yöneliyor. Normal polisiye romanların tersine cinayet, romanın sonunda işleniyor, bu da okuyucunun kitabı tekrar okuma isteği duyma nedenlerinden sayılabilir.

Galip bu arayış sonucu kendiyle yüzleşiyor, çevreyi tanıyarak bürünmek istediği kimlikle karşı karşıya geliyor.