Rahmi Koç’a Seymenbaşı Beratı verildi
Ankara’nın köklü ailelerinden birinin üyesi olan ve Ankara’da dünyaya gelen Rahmi Koç, Seymenbaşı unvanıyla doğduğu şehirle bağlarını daha da güçlendirdi.
Haber Merkezi
Ankara’da dün renkli bir gece vardı…
İş ve sanat dünyasının önde gelen isimleri Ankara Kulübü Derneği’nin Ankara Konağı’ndaki Seymenbaşı Töreni etkinliğinde bir araya geldi.
RAHMİ KOÇ SEYMENBAŞI OLDU
Törende Koç Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Rahmi Koç’a “Seymenbaşı Beratı” verildi.
Rahmi Koç’un Seymenbaşı ilan edildiği Ankara Konağı’ndaki törene ABB Başkanı Mansur Yavaş, gazeteciler ve iş dünyasından birçok isim katıldı.
Ankara’da babası Vehbi Koç tarafından kurulan Türkiye’nin en büyük holdinglerinden biri olan Koç Holding’i bu günlere taşıyan Rahmi Koç, bu unvanla Ankara ile bağlarını daha da güçlendirmiş oldu.
SEYMENLİK NEDİR?
Seymenlik, Türk tarihi için çok değerli bir yere sahip olan önemli bir geleneklerden biri olarak dikkat çekiyor.
Özellikle sınır bölgelerinde yaşamakta olan Türkmenlerin oluşturduğu askeri bir teşkilat olan seymenler, devlet için asker yetiştirmekle görevliydiler.
Seymenler, aynı zamanda bölgenin güvenliğini sağlamak ve yerleşim yerlerini korumakla da yükümlüydüler.
Ankara Valiliği’nin resmi internet adresinde ise bu tarihi geleneğe ilişkin şu bilgilere yer veriliyor:
Seğmenlik/seymenlik, aralarında yaşa bağlı bir hiyerarşi bulunan ve bununla sosyal ilişkilerini düzenleyen Ankara’ya özgü bir tür sosyal organizasyon geleneğidir. Bu organizasyona dahil olan kişilere seğmen denir.
Tarihsel kökenine ilişkin kesin bilgiler bulunmayan seğmenlik geleneğinin şekillenişinde; Ahilik geleneğinin, kent, kasaba ve köylerin olası saldırılardan korunması isteğinin ve yerleşim birimlerinde bir iç düzen sağlama amacının etkisi büyüktür.
Seğmenler arasından sevilen ve sayılan bir kişi “seğmen başı” seçilir. 15-16 yaşlarındaki seğmenlere “yeni yetme”, 35 yaşına kadar olanlara “delikanlı”, yaşlı seğmenlere “kart traş efe” denir. Seğmenler kendi aralarında ferfene toplantıları düzenlerler ve burada; topluluk üyeleri arası ilişkiler düzene oturtulur, üyelere seğmenliğin iyilik, dürüstlük gibi nitelikleri ile sosyal hayata dair bilgiler aktarılır. “Seğmenbaşı” tarafından yönlendirilen bu toplantılarda yemek yenilir, sohbet edilir. Müziğin başlamasıyla sohbet sona erer, önce ağır “divan” havaları çalınır, bir süre sonra da oyun bölümüne geçilir. Cezayir havasının çalınması, toplantının bittiğini haber verir.
Kıyafet, takı ve silah, seğmenin görsel özellikleridir. Özel günlerde giyilen bu seğmen kıyafetleri; Osmaniye işliği, camadanlar, altın veya gümüş sim işlemeli kanatlı cepkenler, sırmalı yelekler, diz bağları, tiftik çoraplar, yarım dizlikler, zıvgalar, önü harçlı, kadife veya çuha yelekler, İzmir yelekleri, sekiz gözlü hasır örgülü silahlıklar ve efe kuşaklarından oluşmaktadır. Yemeni adı verilen ayakkabılar, kep denilen başlıklar ve kefiye adı verilen ipek poşular, kıyafeti tamamlayan diğer unsurlardır. Bu kıyafetler seğmenliğin Ankara bölgesiyle özdeşliğinin de göstergelerindendir.
Seğmenlik geleneği, kendi çerçevesindeki sosyal ilişkileri düzenlediği, bölgesindeki oyun ve müzik sanatını sürdürdüğü gibi bu gelenekle bağlantılı el sanatlarını da destekler.
Günümüzde Ankaralı sivil toplum kuruluşlarının çabalarıyla yaşatılmaya çalışılan seğmenlik geleneği, sağlıklı bir toplum olabilme yolunda iyilik, doğruluk, dürüstlük gibi öğretileri ile kendi katkısını yapmakta, ferfene toplantıları ile toplumun şehir hayatının yalnızlığından kurtularak birlikteliğin önemini kavramasına yardımcı olmaktadır.