Sivas’ta 46 yıldır aralıksız günlük yazan emekli Karaçoban’ndan değerli açıklamalar
34 yaşındayken günlük tutmaya başlayan ve bu alışkanlığını yıllardır sürdüren Metin Karaçoban, geçmişle ilgili bilgi almak isteyenlere de yardımcı olduğunu belirterek “Mesela mezar taşı yapılmadığı için babasının ölüm tarihini unutanlar oluyor. Yardım ediyorum” dedi.
DHA
Sivas’ta 80 yaşındaki memur emeklisi Metin Karaçoban, 1978 yılından itibaren günlük tutuyor..
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Ulaş İlçe Tarım İşletmesi’nden emekli olan 4 çocuk sahibi Metin Karaçoban, günlük tutma sürecine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
34 yaşındayken günlük tutmaya karar verdiğini aktaran Karaçoban, gün gün dünyada ve çevresinde yaşanan olayları kısa notlar halinde yazmaya başladığını aktardı.
DÜZENLİ BİR ALIŞKANLIK HALİNE GELDİ
Karaçoban, başlangıçta zorlansa da zaman içerisinde bunu düzenli bir alışkanlık haline getirdi.
Çalıştığı iş yerinden 1995 yılında emekli olduktan sonra da yazma alışkanlığını devam ettirdi.
Yaz aylarında Ulaş ilçesinde, kışın ise Sivas kent merkezinde yaşayan Karaçoban, 46 yıldır günlük yaşantısındaki olayları günlük olarak defterine kaydediyor.
“SÖZ BİTİYOR YAZI KALIYOR”
Günlük tutma alışkanlığına ağabeyi Tekin Karaçoban’ı örnek alarak başladığını belirten Metin Karaçoban, şu sözleri sarf etti:
Yazı yazmayı çok seviyorum. Söz bitiyor yazı kalıyor. Bu amaçla yola çıktım. Ağabeyim de tutuyordu. Ondan esinlendim. Her gün akşam yazmaya başladım. Başlangıçta sıkılıyordum ama seneler geçtikçe bu bende tiryakilik haline geldi. Şimdi akşam saat 22.00-23.00 olduğu zaman mutlaka defterim hazırdır. O günlük olayları, eğer varsa büyük dünya olayları, yoksa günlük aile içindeki yaşantıları, ölenleri, kalanları, günlük olarak yazmaktan büyük zevk alıyorum. Bunu herkese tavsiye ediyorum. Günlük tutmaya yaşça geç başladım. Keşke ortaokul, lise yıllarında başlasaydım.
“MESELA ANNEMLE İLGİLİ YAZDIKLARIMI OKUYUNCA SANKİ O YILA DÖNMÜŞ GİBİ OLIUYORUM”
Günlükler sayesinde kendisinin de geçmişe nostalji yaptığını ifade eden Karaçoban, şöyle dedi:
Bazen eski yazdıklarıma bakıp, geçmişime dönüyorum. Mesela annemle ilgili yazdıklarımı okunca sanki o yıla dönmüş gibi oluyorum. Geçmişten bugüne aldığım maaşları, harcamaları, her şeyi yazmışım. Bugün de olan biteni yazmaya devam ediyorum. Çocuklarım ve torunlarıma da bu alışkanlığı kazandırmak istedim ama bir türlü bunu başaramadım. Yıl bitiminde hemen ertesi yılın ajandasını bulmak için kitapçıları gezerim, temin etmeye çalışırım. Bir günü bile atlamak istemem.
“BABASININ ÖLÜM TARİHİNİ UNUTANLAR OLUYOR, YARDIM EDİYORUM”
Tuttuğu günlüklerin, geçmişle ilgili bilgi almak isteyenlere de yardımcı olduğunu belirten Karaçoban, son olarak şöyle konuştu:
Geçmişle ilgili bilgiler lazım olduğunda benden yardım isteyenler oluyor. Mesela mezar taşı yapılmadığı için babasının ölüm tarihini unutanlar oluyor. Özellikle Ulaş ilçesinde kaldığım dönemde hemen hemen her cenazeye katılırdım. O cenazelerle ilgili bilgileri mutlaka yazardım. Bilgi soranlara günlüklere bakıp, yardım ediyorum. Dünyada yaşanan olaylar, depremler, futbol şampiyonlukları, milli takımın maçları, alınan sonuçlar, başarı, başarısızlıklar hepsini yazıyorum.
“BAZEN ÜZÜLDÜĞÜM OLAYLARI OKUDUĞUMDA ‘DEĞMEZMİŞ’ DİYORUM”
Geçmişe dönüm baktığımda iyi günlerimiz olmuş, kötü günlerimiz olmuş, hepsini not almışım. Gurur duyduğum, üzüldüğüm olaylar var. Bazen üzüldüğüm olayları tekrar okuduğumda ‘Değmezmiş’ diyorum. Günlük tutmaya başladığımdan bugüne kadar atladığım hiçbir gün olmadı. Bazen yanımda defter olmazsa kağıtlara not yazıp, sonra deftere geçiriyorum. Eskiden mektuplar, kartpostallar vardı ve bunlar saklanırdı. Bunlar çok güzeldi. Şimdi ise cep telefonları ile bir alo diyorlar, olay bitiyor. Ama ben yazmaya devam edeceğim.