Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜBİTAK ve TÜBA Ödülleri törenine katıldı


Haber Merkezi

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen TÜBİTAK ve TÜBA Ödülleri Töreni’ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada önemli açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan burada Türkiye’nin misyon ve vizyonuna dikkat çekerek uluslararası gelişmelere değindi.

TÜRKİYE TÜRKİYE’DEN DAHA BÜYÜKTÜR

Erdoğan “Şu gerçeği Suriye başta olmak üzere, son dönemde bölgemizde yaşanan her hadise bizlere hatırlatmaktadır, Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Bilim erbabımıza başarılar diliyor, her birine saygılarımı sevgilerimi iletiyorum. TÜBA ve TÜBİTAK ödülleriyle 57 bilim insanına ödüllerini tebliğ ediyoruz.

Bugüne kadar 246 bilimsel telif eserimize TÜBA ödülü vermiş oluyoruz.20 farklı üniversitede çalışmalarını yürüten 25 genç bilim insanımıza da ödüllerini veriyoruz.Bugün vereceğimiz 4 ödülle birlikte bugüne kadar toplam 32 bilim öncüsüne TÜBA uluslararası akademi ödülü tebliğ etmiş olacağız. 21 bilim insanımıza da TÜBİTAK bilim ödüllerini taktim ediyoruz. Şahsım, bilim ve milletim adına bilim insanlarımızı canı gönülden tebrik ediyorum.

Tıp ilminin önde gelen isimlerinden Buharalı bilim ve düşünce insanı İbn-i Sina 1000 yıl önce, “Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder” demişti.

Gerek kişisel hayatımıza, gerekse toplumlara baktığımızda teşviğin ve yapılan cesaretlendirmenin ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz. Çığır açan birçok fikir vaktinde destek bulmadığında tarihin tozlu raflarına terk edilmiştir. Türkiye’de bilim ve teknoloji uzun yıllar idealist bir avuç insanın kendi imkanlarıyla uğraştığı bir alan olarak görüldü.

Bilimsel birikim açısından dünyada istisnai bir noktada olsak da bunun kurumsallaşması açısından geç kalmış bir konumdayız.

Örneğin Avrupa’da bilim akademilerinin önemli bir kısmı 7. yüzyılda kurulmuştur. 18. yüzyıla kadar Avrupa uygarlığını etkileyen ve besleyen Doğu medeniyeti, Türk İslam dünyasında yetişen bilim adamları olmuştur. Fakat sürecin devam ettirilememesi gerilemeyi beraberinde getirdi. Tabii ülkemiz içinden yapılan sabotajları da buna eklememiz gerekiyor.

Bu zihniyet bizim dönemimizde de karşımıza çıkmıştır. Türkiye’nin ilk elektrikli otomobil projesinden savaş uçağımız Kaan’a ve ilk insanlı uzay misyonumuza kadar her alanda bu zihniyetle karşılaştık.

Aynı bağnazlığa Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarının açılışında tanıklık ettik. Oysa ki kuantum bilgisayarlar yalnızca 15 ülkede bulunuyor. Biz bu teknolojide attığımız bu adımla Türkiye’yi küresel rekabette çok sağlam bir konuma taşımayı hedefliyoruz.

Önümüzdeki dönemde kuracağımız süper iletken çip üretim eviyle çok daha yüksek kapasiteli kuantum bilgisayarlara giden yolu da aşacağız.Başkalarına muhtaç bir ülke olmaktan çıkıp kendi kaynaklarımızı, potansiyelimizi en üst seviyede harekete geçirmek istiyoruz.

Tüm coğrafi bölgelerimizde, güçlü, dinamik bir ar-ge ve girişimcilik ekosistemi yarattık. Ar-Ge merkezi sayımızı 1329’a teknopark sayımızı 2’den 104’e yükselttik. Ülkemizin her ilinde toplam deneyap teknoloji atölyesi kurduk. İlk ve ortaöğretim müfredatlarına da bilgi teknolojileri dersleri koyduk. TÜBİTAK ile 32 bin 940 projeye toplam 128 milyar TL tutarında destek sağladık. Teknofest yarışmalarıyla gençlerimizi büyük bir heyecanla icat peşinde koşmaya teşvik ediyoruz.