Şam’daki 100 bin kişilik toplu mezarın detayları
ABD merkezli Suriye Acil Durum Görev Gücü Başkanı Muaz Mustafa, Şam’ın dışındaki bir toplu mezarda en az 100 bin kişinin cesedinin bulunduğunu açıkladı ve cesetleri sığdırmak için ezdiklerini söyledi.
REUTERS
Şam’da 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından, yeni bir süreç başladı ve devam ediyor.
Esad’ın kaçmasının ardından başta Sednaya Hapishanesi olmak üzere bulunan toplu mezarlar, işkencenin boyutunu ortaya koydu.
Geçtiğimiz günlerde Şam’da 75 bin kişilik toplu mezar bulundu.
Ancak bölgede en az 100 bin kişinin cesedinin daha olduğu bir toplu mezarın varlığı gündeme geldi.
ABD merkezli Suriye Acil Durum Görev Gücü Başkanı Muaz Mustafa, Şam’ın dışındaki bir toplu mezarda öldürülen en az 100 bin kişinin cesedinin bulunduğunu açıkladı.
“BEŞ TOPLU MEZARDAN BİRİ”
Şam’dan Reuters’a telefonla konuşan Muaz Mustafa, başkentin 40 kilometre kuzeyindeki el Kuteyfe’deki alanın yıllar içinde tespit ettiği beş toplu mezardan biri olduğunu söyledi.
“MUHAFAZAKAR BİR TAHMİN”
Reuters’a konuşan Muaz Mustafa, en az 100 bin cesedin bulunduğu mezara ilişkin, “muhafazakâr bir tahmin” diye ekledi.
“SADECE SURİYELİ VATANDAŞLAR KURBAN EDİLMEDİ”
Beş alandan daha fazla toplu mezar olduğundan emin olduğunu söyleyen Muaz Mustafa, Suriyelilerin yanı sıra ABD ve İngiliz vatandaşları ile diğer yabancıların da kurban olduğunu dile getirdi.
CESETLER SOĞUTUCULU TRAKTÖRLERLE TAŞINDI
Suriye hava kuvvetlerinin istihbarat şubesinin “cesetlerin işkenceyle öldürüldükten sonra toplandıkları askeri hastanelerden farklı istihbarat şubelerine götürülmesinden ve ardından toplu mezarlara gönderilmesinden sorumlu olduğunu” söyledi.
Cenazeler ayrıca Şam Belediyesi Cenaze Bürosu personeli tarafından soğutuculu traktör römorklarından indirilerek alana taşındı.
“CESETLERİ SIĞDIRMAK İÇİN EZDİK”
Mustafa, “Bu toplu mezarlarda çalışan ve kendi başlarına Suriye’den kaçan ya da kaçmalarına yardım ettiğimiz kişilerle konuşabildik” dedi.
Grubunun, mezarları kazmaya zorlanan buldozer sürücüleriyle konuştuğunu ve “birçok kez emir üzerine, cesetleri sığdırmak için ezdiklerini ve daha sonra üzerlerini toprakla kapattıklarını” anlattı.
Mustafa, mezar alanlarının güvenliksiz olmasından duyduğu endişeyi dile getirdi ve soruşturmalar için kanıtların korunması gerektiğini söyledi.