Kilitbahir Kale Müzesi yeni yılda ziyarete açılıyor


AA & Ensonhaber

Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethetmesinin ardından, Çanakkale Boğazı’nın iki yakasına inşa ettirdiği kalelerden biri olan Kilitbahir Kalesi, doğal koşulların yol açtığı yıpranmanın ardından yeni yılın ilk ayında tekrar ziyarete açılacak. 6 yıldır müze olarak hizmet veren kale, bu süre zarfında bakım ve onarım çalışmalarına tabi tutuldu.

Kilitbahir Kalesi, 1462 yılında Avrupalı devletlerin Bizans İmparatorluğu’na destek vermesini engellemek amacıyla, Gelibolu Sancak Beyi Yakup Bey’in denetiminde, ünlü Mimar Muslihiddin tarafından inşa edildi. Kale, 2018 yılından bu yana müze olarak ziyaretçilerine hizmet veriyor.

Kale müzesindeki bakım ve restorasyon çalışmaları, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın gözetiminde, 1 Ekim’de başladı. Restorasyon kapsamında, kale duvarlarındaki bitkiler mekanik ve kimyasal yöntemlerle temizlendi, niteliksiz harçlar ve derzler onarıldı. Ayrıca, özgün malzeme üzerinde yapılan iyileştirmelerle, tarihi yapının sağlamlığı güçlendirildi.

562 yıl önce, düzgün kesme taşlar ve yığma molozla inşa edilen kalede, özellikle ana kuledeki ahşap merdivenler, ahşap yürüyüş yolu ve geçiş merdivenlerinde bozulmalar tespit edildi. Bu yapılar yenilenerek, iç avlu ve kuledeki eksiklikler giderildi. Ahşap merdivenlerin eksiklikleri tamamlanırken, çürüyen tırabzanlar da yenilendi. Ayrıca, kalenin çevresindeki hendek bölümündeki ahşap köprülerdeki bozulmalar onarılacak.

Kuş bakışı görünümüyle “üç yapraklı yonca” şeklini alan 7 katlı kilitbahir kalesindeki taş duvarların onarım süreci de devam etmekte.

MİMARİSİYLE BİRÇOK ZİYARETÇİYİ CEZBEDİYOR

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Kilitbahir Kalesi’nin Çanakkale Boğazı’nın korunmasında önemli bir rol oynayan, Fatih Sultan Mehmed’in miras bıraktığı eşsiz bir yapı olduğunu ve Çanakkale Savaşları’nda önemli bir yer tutan, aynı zamanda Tarihi Alan’da en çok ziyaret edilen yerlerden biri olduğunu ifade etti.

Kaşdemir, Kilitbahir Kalesi’nin, iç mekanında Çanakkale ruhunu hissettiren ve adeta zaman içinde bir yolculuk yaşatan bir “yaşayan tarih müzesi” olduğunu belirtti. Kale, teşhir, tanzim ve mimarisiyle pek çok ziyaretçiyi cezbediyor. Çanakkale Boğazı’nın kıyısında yer alan kalenin doğal koşullar nedeniyle yıprandığına dikkat çeken Kaşdemir, özellikle Sarı Kule ve iç kısımdaki kulenin üzerindeki bitkilenmelerin ve harçlardaki bozulmaların, Tarihi Alan Başkanlığı olarak restorasyon çalışmalarını başlatmalarına neden olduğunu söyledi. Hızla ilerleyen tadilat projesiyle kale, eski ihtişamına kavuşturuluyor.

Kaşdemir, dijital sistemlerdeki bozulmaların da gözlemlendiği kalede, kapsamlı bir tadilat başlattıklarını belirtti. Eğer çalışmalar planlandığı gibi devam ederse, müzenin kısa süre içinde tekrar ziyarete açılmasının hedeflendiğini söyledi ve ekledi:

Bizim için tarihi alanların özgünlüğünü korumak, dokusunu bozmamak ve onlara emanet gözüyle yaklaşmak çok önemli. Aynı zamanda ziyaretçilerimizin güvenliğini sağlamak da önceliklerimiz arasında. 2025’in başında Kilitbahir Kalesi tekrar ziyaretçilerine kapılarını açacak. Ziyaretçilerimiz, burada Çanakkale’yi geçilmez yapan büyük ruhu daha derinlemesine keşfetme fırsatı bulacaklar. Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’daki hisarları gibi, Çanakkale Boğazı’na inşa ettiği Kale-i Sultaniye ve Kilitbahir kaleleriyle tarihsel bir yolculuğa çıkacaklar.

Çanakkale’yi geçilmez kılan bu tarihi yapıları, ecdadın mirası ve Mehmetçiğin hatıralarının izlerini taşıyan önemli simgeler olarak tanımlayan Kaşdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu yapılar yüzlerce yıl daha dimdik ayakta kalacak ve tarihin canlı tanıkları olarak Çanakkale Boğazı’na muhafızlık yapmayı sürdürecek. Ziyaretçilere Çanakkale ruhunu daha iyi hissettirecek. İnşallah, Çanakkale Tarihi Alanı, dünyanın en büyük açık hava müzesi olarak, bütün dünyanın bir araya geldiği bir buluşma noktası olmayı sürdürecek.