27 Kasım’dan bu yana, Esad rejimine karşı çatışan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve diğer rejim karşıtı gruplar, Suriye’de hüküm süren kanlı rejimi devirdi.

13 yıllık iç savaşın ardından Suriye’nin tekrar özgürleştiğini belirten muhalifler, Suriyelileri vatanlarına dönmeye çağırırken, rejimin düşmesi Şam sokaklarında büyük sevinçle kutlandı.

Kanlı rejimin düşüşü dünya genelinde sevinçle ve memnuniyetle karşılandı.

SURİYE İÇ SAVAŞINDA TÜRKİYE’NİN ROLÜ

Türkiye, bu süreçte önemli bir rol üstlendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki iç savaşın başından itibaren, milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yaparak onlara yardım sağladı ve Türkiye’yi güvenli bir liman olarak sundu.

Erdoğan, başlangıçta Esad’ı “katil” olarak nitelendirerek, muhaliflere destek verdi ve uzun yıllar boyunca Suriye’deki kanlı rejim karşıtı muhaliflerle yakın ilişkiler kurdu.

“SURİYE KRİZİNİN KAZANANI ERDOĞAN OLACAK”

Suriye’deki rejimin çöküşü, Erdoğan’ın dış politikadaki büyük kazançlarından biri olarak görülüyor.

Financial Times analizine göre, Erdoğan, hem siyasi hem de ekonomik olarak bu durumdan fayda sağlamayı hedefliyor.

Suriye’de rejimin düşüşü sonrası yabancı güçlerin bölgedeki rolüne dikkat çeken FT, “Suriye krizinin büyük kazananı olacak” ifadelerini kullandı.

Yaklaşık 3 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaparak, bu süreçte önemli bir insani yükü omuzlayan Erdoğan, yaşanan krizin ardından bölgedeki en kazançlı lider olarak görülüyor.

“TÜRKİYE ONLARDAN VAZGEÇMEDİ”

Haberde “Herkes Suriyelileri terk ettiğinde, hiçbir devlet muhalefeti desteklemediğinde, Türkiye onlardan vazgeçmedi” ifadelerine yer veren FT, Erdoğan’ın 2011’de Orta Doğu’yu kasıp kavuran Arap ayaklanmalarında önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Suriye’nin yeniden inşaasının ardından gündeme gelmesi beklenen ticari ilişkilerin değerlendirildiği haberde, 900 km’lik Suriye-Türkiye sınırında tam iş ve ticaret bağlarının yeniden başlamasıya Türkiye’nin ekonomik durumunda da olumlu gelişmeler yaşanmasının beklendiği belirtildi.