Stokçuluk nedir, caiz midir? Stok yapmanın İslam’daki yeri…

0
121

Stokçuluk nedir, caiz midir? Stok yapmanın İslam’daki yeri…

STOKÇULUK NEDİR

Piyasada suni darlık meydana getirmek, tüketimi suni olarak artırmak, bu vesileyle enflasyonu yükseltmek, fazla fiyatla tüketicinin mağdur edilmesi, alıcı-satıcı arasındaki itimat, iyi niyet, sevgi ve saygının ortadan kalkması…

STOKÇULUK CAİZ MİDİR?

Günümüzde çoğunlukla gıda, meyve ve sebze fiyatlarının artışıyla bol miktarda karşımıza çıkan stokçuluk ticaret etiğiyle uyuşmadığı gibi İslam’da da caiz bulunmuyor.

DİYANET STOKÇULUK AÇIKLAMASI

Katar ziyareti öncesi havalimanında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Stokçuluk haramdır. Stokçuluk yapanlar bedelini ağır ödeyecek. Bu işin üzerine gideceğiz” dedi.

Bunun üzerine stokçuluk hakkında araştırmalar artarken dinimizdeki yeri de araştırma konusu oldu. Stokçuluk nedir, günah mıdır merak ediliyor.

Gelecekteki fiyat farklılıklarından faydalanmak için önceden tedarik edilen malların stokta saklanması stokçulukdur.

Arapça “ticaret malını pahalılaşması gayesiyle istifleyip piyasaya arzını geciktirmek” manasına gelen “ihtikâr”, TDK’nin internet sözlüğünde “bir şeyi değerinden çok yükseğe satma işi, vurgunculuk” olarak tanımlanır.

Kur’an’da yazılı olmamasına rağmen hadislerde sık sık geçen ihtikâr kavramı, “haksız yoldan kazanç sağlamayı yasaklayan” âyetlerle (el-Bakara 2/188; en-Nisâ 4/161; el-A‘râf 7/85) dinin genel ahlaki ilkeleri kapsamındadır.

Stokçuluk nedir, caiz midir? Stok yapmanın İslam daki yeri... #1

Hadislerde sık sık geçen ihtikâr kavramına Kur’an’da rastlanmamaktadır. Bununla birlikte haksız yoldan kazanç sağlamayı yasaklayan âyetlerle (el-Bakara 2/188; en-Nisâ 4/161; el-A‘râf 7/85) dinin genel ahlâkî ilkeleri ihtikâr yasağının da dolaylı atıfları olarak kullanılır.

Hukukî niteliği ve sonuçları hakkında fakihler ve mezhepler arasında ortaya çıkan görüş ayrılığı, ihtikârın fıkıh terminolojisindeki tanımında bazı farklılıklara yol açmıştır.

Meselâ Hanefîler’den Kâsânî ihtikârı, “gıda maddesinin şehirden veya küçük yerleşim merkezlerinin yakın çevresinden satın alınıp bekletilmesi ve böylece bölge halkına zarar verilmesi” şeklinde, Abdullah b. Mahmûd el-Mevsılî, “temel yiyecek maddelerinin şehrin piyasasından veya onu besleyen bölgelerden satın alınıp pahalılaşıncaya kadar stoklanması” olarak tarif etmekte, ayırıcı bir vasıf olarak kamu zararının esas alınacağını vurgulamaktadır.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, elinde ürün olduğu halde daha çok kazanma hırsıyla piyasaya sürmemenin, İslam’ın yasakladığı ve kabul edilemez bir durum olduğunu söyledi.

İslam’ın iyilik, isar, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma gibi erdemlerin toplumun tüm fertlerini kuşatacak bir anlayışla ikame edilmesini, birlikte yaşama ahlakına ve hukukuna özen gösterilmesini istediğini vurgulayan Erbaş, “Bencilce davranarak kişisel menfaat sağlamaya yönelik yaklaşımlarda bulunmak, elinde ürün olduğu halde daha çok kazanma hırsıyla piyasaya sürmemek yani ihtikara tevessül etmek, İslam’ın üstün ahlak ilkeleriyle bağdaşmayan ve yasakladığı bir davranıştır. İnsaniyet açısından da kabul edilemez bir durumdur.” diye konuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz