Mustafa Destici, partisinin 29’uncu kuruluş yıldönümünde konuştu
“ÇİZGİMİZ TERÖR VE ŞİDDET”
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin 29’uncu kuruluş yıldönümünde açıklamalarda bulundu.
“HDP’Yİ LEGAL GÖRÜNÜMLÜ İLLEGAL BİR SİYASİ YAPI OLDUĞU İÇİN REDDEDİYORUZ”
Destici’nin açıklamalarında HDP’ye yönelik ifadeler öne çıktı.
“İNATLA PKK DİYORLAR”
HDP’yi PKK’nın uzantısı olarak gördüklerini ifade eden Destici, kapatılması gerektiğini söyledi.
“BİZ BU VATANI EMLAK OFİSİNDEN Mİ ALDIK?”
Destici, konuya ilişkin açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
“SİYASETE DAİR ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ”
“Türkiye’de mevcut hukuk siteminin, demokratik prensiplerin siyasi mücadele için gerekli çerçeveyi verdiğini, sınırlamaların demokratik mücadele ile kaldırılabileceğini düşünüyoruz.
“ŞEHADETİNE KADAR MUHSİN BAŞKANIN YANINDAYDIK”
Bu sebeple, siyasi görüşlerin gayeleri için şiddete başvurmalarını yanlış bulduğumuzu bugün de söylüyoruz. Aynı yerdeyiz, aynı doğruları ifade ediyoruz. Herkes inandığını hür bir şekilde ifade edebilir. Bunun siyasetini yapabilir. Bunun için parti, vakıf, dernek kurabilirim. Çizgimiz terör ve şiddet. Kim terörü ve şiddeti benimsiyorsa, terörün ve şiddetin sözcülüğünü, temsilciliğini yapıyorsa, bizim itirazımız onadır.
Biz HDP’yi PKK’nın bir uzantısı olduğu için reddediyoruz. Biz HDP’yi legal görünümlü illegal bir siyasi yapı olduğu için reddediyoruz. Daha önce de ifade ettim. Bugün diyelim kapatma davası ile karşı karşıyalar. Çıksın yöneticiler, eş başkanlar biz PKK’yı terör örgütü olarak görüyoruz, PKK’nın terör eylemlerini kınıyoruz, terör ile mücadelede devletin yanındayız, ülkenin bütünlüğünün yanındayız, milletin birliğinin yanındayız desinler, o zaman biz de HDP kapatılmasın deriz. Ama bu hali ile HDP kapatılsın diyoruz ve kapatılmalıdır.
Aynı şey, milletvekilleri için de geçerli. Onlar da çıksınlar, fezlekeleri gelmiş olanlar veya gelemeyenler, PKK’yı terör örgütü olarak gördüklerini, terör eylemlerini kınadıklarını, geçmişte yaptıklarından pişmanlık duyduklarını, o zaman elbette ki biz de farklı konuşuruz. TBMM de farklı davranır. Ama hala o yanlış bildikleri yolda devam ediyorlar. İnatla PKK diyorlar, PYD/YPG diyorlar. Sırtımızı dayadık diyorlar. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Venedik kriterleri ortada. AİHM kararları ortada. Biz hukuka saygılıyız.
Hem bizim anayasamıza hem uluslararası hukukta hiçbir zaman teröre ve şiddete prim tanımaz, terörü ve şiddeti yöntem olarak seçen ya da onun sözcülüğü yapan partilere dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde müsaade edilmez. Biz niye müsaade edelim ki? Biz bu vatanı emlak ofisinden mi aldık? Şehit kanları ile sulandı bu vatan. Dolayısı ile şehit kanları ile sulanmış bu vatanımızda biz meclisimizde terörist istemiyoruz. Terör örgütlerinin savunuculuğunu yapan parti istemiyoruz.
Destici’nin açıklamalarındaki diğer satırbaşları ise şöyle:
“Bizler BBP’liler olacak mutlak hakikatler ile beraber çoğulcu ve sivil bir İslam anlayışına inanıyoruz demiştik. Aynı birliğin, milletimizi geleceğe taşıyacağına bugün de inanıyoruz. Siyaseti hiçbir zaman gaye edinmeyeceğimizi, kutsal gayelerin vasıtası olarak, ama önemli bir gerekli bir vasıtası olarak gördüğümüzü söylüyoruz. Siyasete hiçbir zaman milletimize ve inançlarımıza hizmetin dışında bir anlam yüklemedik.
Siyasi hesaplarla yalpalamamış olmanın gururunu ve huzurunu da sizlerle birlikte yaşıyoruz. İnsanların yanılmazlığı esası üzerine inşa edilmiş lider karizmalarını İslam’a aykırı bulduğumuz için reddediyoruz. Bunun yerine ilim sahibi olanların, gönüllerin ve zihinleri aydınlatanların toplum içinde layık oldukları mevkiye getirilmelerini dün de söylemiştik, bugün de söylüyoruz. Bunun altını da kalın çizgiler ile çiziyoruz.
BBP’nin kurulduğu günden bugüne, Türkiye’de siyasete dair çok şey değişti. O günlerden her biri birer birer güç simgesi sayılan ve Türkiye’yi uzun yıllar yöneten siyasi partilerin önemli bir kısmı bugün yok. Siyasi yelpazenin yapısı da tümüyle değişti. Siyasi kimlikler farklılaştı. Siyasi hareketler köklü değişiklikler yaşadı. Yaptığımız uzun yolculukta, siyasetin o gün için önemli ve vazgeçilmez sayılan aktörleri, tarihin tozlu sayfalarında yer alırken, biz sizlerle birlikte, sadece sırtını milletine yaslayarak kurulduğu günden bugüne kadar, çizgisinde hiçbir kırıklık olmadan, mensuplarımızın başını öne eğdirecek hiçbir yanlışın içine düşmeden bugüne geldik. Aynı aşk ile aynı iman ile aynı dürüstlük ile doğruluk ile yolumuza devam ediyoruz.
Milletimizin sadece milletin değerlerine sırtını dayayan, Türk milletinin tarihi misyonuna bağlı, dünya Türklüğünün birliği vizyonuna sahip, küresel emperyalizmin tüm dünyayı sömüren global politikalarının karşısında, milletine kalkan olacak bir siyasi anlayışa ihtiyacı var. Onun için BBP var. Ve onun için BBP var olmaya devam edecek.
Gururla ifade etmek istiyorum, tanıdığımız ilk günden şehadetine kadar Muhsin Başkanımızın yanındaydık. Bugün de onun ilkelerinin yanındayız. İnandıklarımızın, doğru bildiklerimizin, doğrunun ve doğruluğun yanındayız. Onu kaybettikten sonra da Muhsin Yazıcıoğlu’nun çizgisinden, İslam ülküsü çizgisinden zerre ayrılmadık. Onun şahsiyetini, ahlakını, imanını, dürüstlüğünü, insanımıza, devletimize, milletimize, inanç ve değerlerimize duyduğu bağlılığı örnek aldık. Çalışmaya devam edeceğiz.BBP ve Alperen Ocakları’nı, Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun emanetleri olarak görüyoruz. Her adımımızı bunun sorumluluğu ile atıyoruz.”
