Fuat Kozluklu: İsrailli bir kişi tarafından tehdit edildim
İsrailli tarafından ölümle tehdit edildi
” ‘Gelirsen tabancamın bütün mermilerini vücuduna boşaltırım’ dedi”
“Yayına 2 dakika vardı, kameranın önüne geçtim. Yanıma tümüyle siyah bir kıyafet ve kafasında şapkası olan bir kişi gelerek, birden kameranın önüne geçti. Neredeyse ‘burun buruna’ diyebileceğimiz kadar yanıma geldi. Ona, İngilizce ‘Merhaba, yayına gireceğim’ dedim. ‘Türkçe konuş benimle. Türkçe konuş, ben Türkçe biliyorum. Seni yarın sabah burada görmek istemiyorum. Gelirsen tabancamın bütün mermilerini vücuduna boşaltırım.’ dedi.”
“Cep telefonunu çıkardı ve bizi kayda almaya başladı”
“Ancak bir gözümle de onu takip etmeye devam ediyordum. Yayın sırasında kameraya bakmak yerine onu gözümle takibe aldım. Bizden yaklaşık 4-5 metre kadar uzaklaştı. Cep telefonunu çıkardı ve bizi kayda almaya başladı ama sadece beni değil. O dakikadan sonra o bölgedeki bütün Türk gazetecileri kaydetmeye başladı.”
“CNN Türk muhabiri arkadaşım, mermiyi silahına sürdüğünü görmüş”
“Adam gitti, oradaki İsrailli gazetecilerle konuştu ve oradan video çekmeye devam etti. Akabinde gidip arabasına bindi. Gidecekti, tereddütte kaldı ya da bir şov yapmak istiyordu bilemiyorum. Doğrusu, tehdidini açık açık göstermeye çalıştı. Ben fark etmedim ama Serdar Er, CNN Türk muhabiri arkadaşım, silahı havaya kaldırdığını, arabanın camını açıp mermiyi silahına sürdüğünü birebir izlemiş. Zaten polis ifadesinde Serdar’ın bu anlatımı çok etkili oldu. Sonrasında da adam hızla uzaklaştı bölgeden.”
“Gazze’deki katliamı ekranlara taşıyan Türk basın mensupları potansiyel olarak benzeri bir şeyle karşı karşıya”
“O şahıs gittikten sonra da oraya gelen yine sivil, İsrail vatandaşı insanları gördük. Onlar da çektiler. Herkesi böyle yayın yaptığı noktada durup, bir dakika çekiyor ondan sonra diğer kişiye geçiyor, ondan sonra diğer kişiye geçiyor. Bu böyle tatsız bir tehdit açıkçası. Gözdağı yani, buradan gidin demek bence.”
“Soyunu kurutuyorlar Gazze’deki Filistinlilerin”
“Bence Gazze’deki katliamı, İsrail’in vahşetini ekranlara taşıyan Türk basın mensuplarının hepsi potansiyel olarak benzeri bir şeyle karşı karşıya kalır her zaman. ‘İnsanım’ diyen her gazeteci meslektaşım burada benzer haber aktarımı yapıyor. Dakika bile durmayan bombardıman olduğunu görüyor. Gazze’den dünyaya yansıyan ama dünyanın kör sağırı oynadığı bir ortamda biz diyoruz ki ‘Burada bir vahşet var, insanlık öldürülüyor, (saldırılar) bir soykırım boyutunda. Soyunu kurutuyorlar Gazze’deki Filistinlilerin.’ Ben bunu yayınlarımda söyledim. Yarın da söylerim, her zaman söylerim. Aksi olsa, ben insan değilim.”
“Uzun zamandır da Türk basınına yönelik saldırılar var”
Kozluklu sözlerini devamında şöyle dedi:
Kendisine yönelik tehdit veya saldırıyı beklediğini belirten Kozluklu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yayına 2 dakika vardı, kameranın önüne geçtim. Yanıma tümüyle siyah bir kıyafet ve kafasında şapkası olan bir kişi gelerek, birden kameranın önüne geçti. Neredeyse ‘burun buruna’ diyebileceğimiz kadar yanıma geldi. Ona, İngilizce ‘Merhaba, yayına gireceğim’ dedim. ‘Türkçe konuş benimle. Türkçe konuş, ben Türkçe biliyorum. Seni yarın sabah burada görmek istemiyorum. Gelirsen tabancamın bütün mermilerini vücuduna boşaltırım.’ dedi.”
“Ancak bir gözümle de onu takip etmeye devam ediyordum. Yayın sırasında kameraya bakmak yerine onu gözümle takibe aldım. Bizden yaklaşık 4-5 metre kadar uzaklaştı. Cep telefonunu çıkardı ve bizi kayda almaya başladı ama sadece beni değil. O dakikadan sonra o bölgedeki bütün Türk gazetecileri kaydetmeye başladı.”
“Adam gitti, oradaki İsrailli gazetecilerle konuştu ve oradan video çekmeye devam etti. Akabinde gidip arabasına bindi. Gidecekti, tereddütte kaldı ya da bir şov yapmak istiyordu bilemiyorum. Doğrusu, tehdidini açık açık göstermeye çalıştı. Ben fark etmedim ama Serdar Er, CNN Türk muhabiri arkadaşım, silahı havaya kaldırdığını, arabanın camını açıp mermiyi silahına sürdüğünü birebir izlemiş. Zaten polis ifadesinde Serdar’ın bu anlatımı çok etkili oldu. Sonrasında da adam hızla uzaklaştı bölgeden.”
“O şahıs gittikten sonra da oraya gelen yine sivil, İsrail vatandaşı insanları gördük. Onlar da çektiler. Herkesi böyle yayın yaptığı noktada durup, bir dakika çekiyor ondan sonra diğer kişiye geçiyor, ondan sonra diğer kişiye geçiyor. Bu böyle tatsız bir tehdit açıkçası. Gözdağı yani, buradan gidin demek bence.”
“Bence Gazze’deki katliamı, İsrail’in vahşetini ekranlara taşıyan Türk basın mensuplarının hepsi potansiyel olarak benzeri bir şeyle karşı karşıya kalır her zaman. ‘İnsanım’ diyen her gazeteci meslektaşım burada benzer haber aktarımı yapıyor. Dakika bile durmayan bombardıman olduğunu görüyor. Gazze’den dünyaya yansıyan ama dünyanın kör sağırı oynadığı bir ortamda biz diyoruz ki ‘Burada bir vahşet var, insanlık öldürülüyor, (saldırılar) bir soykırım boyutunda. Soyunu kurutuyorlar Gazze’deki Filistinlilerin.’ Ben bunu yayınlarımda söyledim. Yarın da söylerim, her zaman söylerim. Aksi olsa, ben insan değilim.”
“Yayına 2 dakika vardı, kameranın önüne geçtim. Yanıma tümüyle siyah bir kıyafet ve kafasında şapkası olan bir kişi gelerek, birden kameranın önüne geçti. Neredeyse ‘burun buruna’ diyebileceğimiz kadar yanıma geldi. Ona, İngilizce ‘Merhaba, yayına gireceğim’ dedim. ‘Türkçe konuş benimle. Türkçe konuş, ben Türkçe biliyorum. Seni yarın sabah burada görmek istemiyorum. Gelirsen tabancamın bütün mermilerini vücuduna boşaltırım.’ dedi.”
“Ancak bir gözümle de onu takip etmeye devam ediyordum. Yayın sırasında kameraya bakmak yerine onu gözümle takibe aldım. Bizden yaklaşık 4-5 metre kadar uzaklaştı. Cep telefonunu çıkardı ve bizi kayda almaya başladı ama sadece beni değil. O dakikadan sonra o bölgedeki bütün Türk gazetecileri kaydetmeye başladı.”
“Adam gitti, oradaki İsrailli gazetecilerle konuştu ve oradan video çekmeye devam etti. Akabinde gidip arabasına bindi. Gidecekti, tereddütte kaldı ya da bir şov yapmak istiyordu bilemiyorum. Doğrusu, tehdidini açık açık göstermeye çalıştı. Ben fark etmedim ama Serdar Er, CNN Türk muhabiri arkadaşım, silahı havaya kaldırdığını, arabanın camını açıp mermiyi silahına sürdüğünü birebir izlemiş. Zaten polis ifadesinde Serdar’ın bu anlatımı çok etkili oldu. Sonrasında da adam hızla uzaklaştı bölgeden.”
“O şahıs gittikten sonra da oraya gelen yine sivil, İsrail vatandaşı insanları gördük. Onlar da çektiler. Herkesi böyle yayın yaptığı noktada durup, bir dakika çekiyor ondan sonra diğer kişiye geçiyor, ondan sonra diğer kişiye geçiyor. Bu böyle tatsız bir tehdit açıkçası. Gözdağı yani, buradan gidin demek bence.”
“Bence Gazze’deki katliamı, İsrail’in vahşetini ekranlara taşıyan Türk basın mensuplarının hepsi potansiyel olarak benzeri bir şeyle karşı karşıya kalır her zaman. ‘İnsanım’ diyen her gazeteci meslektaşım burada benzer haber aktarımı yapıyor. Dakika bile durmayan bombardıman olduğunu görüyor. Gazze’den dünyaya yansıyan ama dünyanın kör sağırı oynadığı bir ortamda biz diyoruz ki ‘Burada bir vahşet var, insanlık öldürülüyor, (saldırılar) bir soykırım boyutunda. Soyunu kurutuyorlar Gazze’deki Filistinlilerin.’ Ben bunu yayınlarımda söyledim. Yarın da söylerim, her zaman söylerim. Aksi olsa, ben insan değilim.”