Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan terörle mücadele mesajı

0
144

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan terörle mücadele mesajı

Kalıcı güvenliğimiz için ülkemizde tek bir teröristin kalmaması yeterli değildir.

Bay Bay Kemal şu anda terör örgütüyle yan yana mı? Bu Selo şimdi nerede Edirne’de. Bay Bay Kemal ne diyor geleceğiz Selo’yu da cezaevinden çıkaracağız.  Evlat katili nerede adada, neyse onu da çıkaracaklarmış. 

Ne zamandan beri hukuk devletinde teröristleri çıkarıp deyip oy toplanıyor. Türkiye bir terör devleti değildir. Türkiye adaletle yönetilen bir devlettir. Benim milletim bu teröristlerle kol kola gezenlere, teröristlerle hareket edenlere 14 Mayıs’ta gereken dersi verecektir.

311 bin binadaki 872 bin bağımsız kısım kullanılamaz hale geldi. Şanlıurfa’da 22 bin 469 bağımsız bölüm orta ve üstü seviyede hasar gördü. Milletlerin tarihinde yüz yılda bir başına gelecek böyle bir felaket karşısında ülkemizdeki kimi çevreler iyi bir imtihan veremedi. Birileri daha ilk günden itibaren yardımcı olmak yerine depremi ve acıları istismar etmenin peşine düştü. İnsanımızın yükünü hafifletelim, bir yetimin elinden biz tutalım demediler. Geldiler bol bol nutuk attılar. Yıkıntılar önünde kameralara poz verdiler sonra da depremi ve depremzedeleri gündemden çıkardılar.

Milletimin hayata tutunma mücadelesi verirken onlar makam mevki peşinde koşuyorlar. Göreve gelirlerse her şeyi bedava vereceklermiş. Madem her şeyi bedava verebiliyorsunuz yıllardır yönettiğimiz İzmir’de, Eskişehir’de, İstanbul’da, Ankara’da niçin oradaki vatandaşlarımıza bedava vermediniz? Bu sahte vaatleri bırakın. Elinizden tutan sizi engelleyen mi oldu? Biz gerçekleri yüzlerine çarpınca da rahatsız oluyorlar. Onlar ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar biz doğruları söylemekten asla çekinmeyeceğiz. Afet bölgesindeki kardeşlerimiz her şeyin farkında. Kimin sadece laf kalabalığı yaptığını, kimin iş yaptığını depremzedelerimiz görüyor.

Biz laf üstüne laf koyanlardan değil hep taş üstüne taş koyanlardan olduk. Milletimizin derdiyle dertlendik, sıkıntısına çözüm aradık. Perşembe günü Malatya’daydık cuma günü Diyarbakır’ın misafiri olduk. Dün Kocaeli’de hem şehir hastanemizi açtık hem de depremzedelerimizle iftar sofrasında bir araya geldik. Bugün de Şanlıurfa’da temel atma törenimizi gerçekleştirdik. Deprem bölgesinde 100 binin üzerinde konut ve köy evinin inşa süreci başladı. Hedefimiz ilk 1 yıl içinde 319 bini konut ve köy evini tamamlamak. Tüm şehirlerimizi ayağa kaldırmak. Şanlıurfa’da da 11 bin konut ve köy evi inşa edeceğiz. Yanınızda olmayı sürdüreceğiz.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemiz yıllarda terörün, istikrarsızlığın çilesini çekti. Terör ile güvensizlik ortamı hep birbirini destekledi. Üretim olmayınca istihdam olmadı gençlerimiz işsiz kaldı. Türkiye çok uzun bir dönem sıkıştırıldığı bu girdaptan maalesef çıkamadı. Terör emperyalistlerin Türkiye’nin başına musallat ettiği en büyük beladır. Bu çözülmeden ülkemizin huzura, siyasi, ekonomik hedeflere ulaşması mümkün değil.

Türkiye’nin milli güvenliği hudutlarımızın dışında başlamaktadır. Bölgemiz sükunete kavuşmadan, başımızı yastığa huzurla koyamayız. Hemen yanı başımızda terör örgütleri yuvalanmışken teröristler gezerken kendimizi rahat hissedemeyiz. Bu ülkeleri güvenle, huzura, refaha hasret bırakanların gayesi Türkiye’yi de aynı cendereye sokmaktır. Biz işte buna izin vermedik, vermeyeceğiz.

Kimsenin, hiçbir küresel ve bölgesel aktörün gözümüzün içine bakarak ülkemizin güvenliğini tehlikeye sokmasına eyvallah etmeyeceğiz. Gerek sınırlarımız içinde kesintisiz süren operasyonlarımız gerekse sınır ötesi harekatlarımız sayesinde ülkemizin terörle yaşamayacağını açıkça ortaya koyduk. Bu tavrımızdan asla geri adım atmayacağız. Teröre karşı adımlarımızı taviz vermeden kararlılıkla atacağız.

Değerli kardeşlerim bütün bu adımları atarken tavizimiz kesinlikle yok. Bu mücadelemize inşallah kararlılıkla devam edeceğiz. Şanlıurfa bizi bilir. Sizlere karşı hep samimi olduk. Şanlıurfa için sergilediğimiz samimi çabaların şahidi sizlersiniz.

Şehrimize 138 milyar liralık yatırım yaptık. Laf değil icraat. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, sanayide, tarımda, turizmde şehrimizde sayısız eserler kazandırdık. Asırlık hizmetleri, 20 yıla sığdırdığımız bu başarının arkasında güçlü bir yönetim vardır.

Artık tüm Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde bambaşka bir hava hakim. İş adamlarımız terör korkusu olmadan yatırım yapıyor. Çiftçilerimiz tarlalarını gönül rahatlığıyla ekiyor. Şehirlerimiz son 40 yılın en huzurlu günlerini yaşıyor. Yıllardır terör sebebiyle aksayan hizmetler artık katbekat fazlasıyla bölgedeki kardeşlerimizde sunuluyor. Türkiye’nin 1980’lerin 1990’ların karanlık ve kaotik günlerine tekrar dönmesine rıza gösteremeyiz.

Türkiye, bir yandan seçime hazırlanırken bir yandan da yaşadığı tarihi deprem felaketinden sonra yaralarını sarıyor..

Bu kapsamda deprem bölgesinde kalıcı konut için çalışmalar başladı..

Şanlıurfa’da 897 Afet Konutu Temel Atma ve 659 Konut, 61 Dükkan Anahtar Teslim Töreni’ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iftarda da depremzedelerle bir araya geldi.

Burada yaptığı konuşmasında HDP’nin ve PKK’lı teröristlerin destek mesajları verdiği Millet İttifakı’nı hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu belirtti.

Terörle mücadele vurgusunda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

Kalıcı güvenliğimiz için ülkemizde tek bir teröristin kalmaması yeterli değildir.

Bay Bay Kemal şu anda terör örgütüyle yan yana mı? Bu Selo şimdi nerede Edirne’de. Bay Bay Kemal ne diyor geleceğiz Selo’yu da cezaevinden çıkaracağız.  Evlat katili nerede adada, neyse onu da çıkaracaklarmış. 

Ne zamandan beri hukuk devletinde teröristleri çıkarıp deyip oy toplanıyor. Türkiye bir terör devleti değildir. Türkiye adaletle yönetilen bir devlettir. Benim milletim bu teröristlerle kol kola gezenlere, teröristlerle hareket edenlere 14 Mayıs’ta gereken dersi verecektir.

311 bin binadaki 872 bin bağımsız kısım kullanılamaz hale geldi. Şanlıurfa’da 22 bin 469 bağımsız bölüm orta ve üstü seviyede hasar gördü. Milletlerin tarihinde yüz yılda bir başına gelecek böyle bir felaket karşısında ülkemizdeki kimi çevreler iyi bir imtihan veremedi. Birileri daha ilk günden itibaren yardımcı olmak yerine depremi ve acıları istismar etmenin peşine düştü. İnsanımızın yükünü hafifletelim, bir yetimin elinden biz tutalım demediler. Geldiler bol bol nutuk attılar. Yıkıntılar önünde kameralara poz verdiler sonra da depremi ve depremzedeleri gündemden çıkardılar.

Milletimin hayata tutunma mücadelesi verirken onlar makam mevki peşinde koşuyorlar. Göreve gelirlerse her şeyi bedava vereceklermiş. Madem her şeyi bedava verebiliyorsunuz yıllardır yönettiğimiz İzmir’de, Eskişehir’de, İstanbul’da, Ankara’da niçin oradaki vatandaşlarımıza bedava vermediniz? Bu sahte vaatleri bırakın. Elinizden tutan sizi engelleyen mi oldu? Biz gerçekleri yüzlerine çarpınca da rahatsız oluyorlar. Onlar ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar biz doğruları söylemekten asla çekinmeyeceğiz. Afet bölgesindeki kardeşlerimiz her şeyin farkında. Kimin sadece laf kalabalığı yaptığını, kimin iş yaptığını depremzedelerimiz görüyor.

Biz laf üstüne laf koyanlardan değil hep taş üstüne taş koyanlardan olduk. Milletimizin derdiyle dertlendik, sıkıntısına çözüm aradık. Perşembe günü Malatya’daydık cuma günü Diyarbakır’ın misafiri olduk. Dün Kocaeli’de hem şehir hastanemizi açtık hem de depremzedelerimizle iftar sofrasında bir araya geldik. Bugün de Şanlıurfa’da temel atma törenimizi gerçekleştirdik. Deprem bölgesinde 100 binin üzerinde konut ve köy evinin inşa süreci başladı. Hedefimiz ilk 1 yıl içinde 319 bini konut ve köy evini tamamlamak. Tüm şehirlerimizi ayağa kaldırmak. Şanlıurfa’da da 11 bin konut ve köy evi inşa edeceğiz. Yanınızda olmayı sürdüreceğiz.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemiz yıllarda terörün, istikrarsızlığın çilesini çekti. Terör ile güvensizlik ortamı hep birbirini destekledi. Üretim olmayınca istihdam olmadı gençlerimiz işsiz kaldı. Türkiye çok uzun bir dönem sıkıştırıldığı bu girdaptan maalesef çıkamadı. Terör emperyalistlerin Türkiye’nin başına musallat ettiği en büyük beladır. Bu çözülmeden ülkemizin huzura, siyasi, ekonomik hedeflere ulaşması mümkün değil.

Türkiye’nin milli güvenliği hudutlarımızın dışında başlamaktadır. Bölgemiz sükunete kavuşmadan, başımızı yastığa huzurla koyamayız. Hemen yanı başımızda terör örgütleri yuvalanmışken teröristler gezerken kendimizi rahat hissedemeyiz. Bu ülkeleri güvenle, huzura, refaha hasret bırakanların gayesi Türkiye’yi de aynı cendereye sokmaktır. Biz işte buna izin vermedik, vermeyeceğiz.

Kimsenin, hiçbir küresel ve bölgesel aktörün gözümüzün içine bakarak ülkemizin güvenliğini tehlikeye sokmasına eyvallah etmeyeceğiz. Gerek sınırlarımız içinde kesintisiz süren operasyonlarımız gerekse sınır ötesi harekatlarımız sayesinde ülkemizin terörle yaşamayacağını açıkça ortaya koyduk. Bu tavrımızdan asla geri adım atmayacağız. Teröre karşı adımlarımızı taviz vermeden kararlılıkla atacağız.

Değerli kardeşlerim bütün bu adımları atarken tavizimiz kesinlikle yok. Bu mücadelemize inşallah kararlılıkla devam edeceğiz. Şanlıurfa bizi bilir. Sizlere karşı hep samimi olduk. Şanlıurfa için sergilediğimiz samimi çabaların şahidi sizlersiniz.

Şehrimize 138 milyar liralık yatırım yaptık. Laf değil icraat. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, sanayide, tarımda, turizmde şehrimizde sayısız eserler kazandırdık. Asırlık hizmetleri, 20 yıla sığdırdığımız bu başarının arkasında güçlü bir yönetim vardır.

Artık tüm Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde bambaşka bir hava hakim. İş adamlarımız terör korkusu olmadan yatırım yapıyor. Çiftçilerimiz tarlalarını gönül rahatlığıyla ekiyor. Şehirlerimiz son 40 yılın en huzurlu günlerini yaşıyor. Yıllardır terör sebebiyle aksayan hizmetler artık katbekat fazlasıyla bölgedeki kardeşlerimizde sunuluyor. Türkiye’nin 1980’lerin 1990’ların karanlık ve kaotik günlerine tekrar dönmesine rıza gösteremeyiz.

Kalıcı güvenliğimiz için ülkemizde tek bir teröristin kalmaması yeterli değildir.

Bay Bay Kemal şu anda terör örgütüyle yan yana mı? Bu Selo şimdi nerede Edirne’de. Bay Bay Kemal ne diyor geleceğiz Selo’yu da cezaevinden çıkaracağız.  Evlat katili nerede adada, neyse onu da çıkaracaklarmış. 

Ne zamandan beri hukuk devletinde teröristleri çıkarıp deyip oy toplanıyor. Türkiye bir terör devleti değildir. Türkiye adaletle yönetilen bir devlettir. Benim milletim bu teröristlerle kol kola gezenlere, teröristlerle hareket edenlere 14 Mayıs’ta gereken dersi verecektir.

311 bin binadaki 872 bin bağımsız kısım kullanılamaz hale geldi. Şanlıurfa’da 22 bin 469 bağımsız bölüm orta ve üstü seviyede hasar gördü. Milletlerin tarihinde yüz yılda bir başına gelecek böyle bir felaket karşısında ülkemizdeki kimi çevreler iyi bir imtihan veremedi. Birileri daha ilk günden itibaren yardımcı olmak yerine depremi ve acıları istismar etmenin peşine düştü. İnsanımızın yükünü hafifletelim, bir yetimin elinden biz tutalım demediler. Geldiler bol bol nutuk attılar. Yıkıntılar önünde kameralara poz verdiler sonra da depremi ve depremzedeleri gündemden çıkardılar.

Milletimin hayata tutunma mücadelesi verirken onlar makam mevki peşinde koşuyorlar. Göreve gelirlerse her şeyi bedava vereceklermiş. Madem her şeyi bedava verebiliyorsunuz yıllardır yönettiğimiz İzmir’de, Eskişehir’de, İstanbul’da, Ankara’da niçin oradaki vatandaşlarımıza bedava vermediniz? Bu sahte vaatleri bırakın. Elinizden tutan sizi engelleyen mi oldu? Biz gerçekleri yüzlerine çarpınca da rahatsız oluyorlar. Onlar ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar biz doğruları söylemekten asla çekinmeyeceğiz. Afet bölgesindeki kardeşlerimiz her şeyin farkında. Kimin sadece laf kalabalığı yaptığını, kimin iş yaptığını depremzedelerimiz görüyor.

Biz laf üstüne laf koyanlardan değil hep taş üstüne taş koyanlardan olduk. Milletimizin derdiyle dertlendik, sıkıntısına çözüm aradık. Perşembe günü Malatya’daydık cuma günü Diyarbakır’ın misafiri olduk. Dün Kocaeli’de hem şehir hastanemizi açtık hem de depremzedelerimizle iftar sofrasında bir araya geldik. Bugün de Şanlıurfa’da temel atma törenimizi gerçekleştirdik. Deprem bölgesinde 100 binin üzerinde konut ve köy evinin inşa süreci başladı. Hedefimiz ilk 1 yıl içinde 319 bini konut ve köy evini tamamlamak. Tüm şehirlerimizi ayağa kaldırmak. Şanlıurfa’da da 11 bin konut ve köy evi inşa edeceğiz. Yanınızda olmayı sürdüreceğiz.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemiz yıllarda terörün, istikrarsızlığın çilesini çekti. Terör ile güvensizlik ortamı hep birbirini destekledi. Üretim olmayınca istihdam olmadı gençlerimiz işsiz kaldı. Türkiye çok uzun bir dönem sıkıştırıldığı bu girdaptan maalesef çıkamadı. Terör emperyalistlerin Türkiye’nin başına musallat ettiği en büyük beladır. Bu çözülmeden ülkemizin huzura, siyasi, ekonomik hedeflere ulaşması mümkün değil.

Türkiye’nin milli güvenliği hudutlarımızın dışında başlamaktadır. Bölgemiz sükunete kavuşmadan, başımızı yastığa huzurla koyamayız. Hemen yanı başımızda terör örgütleri yuvalanmışken teröristler gezerken kendimizi rahat hissedemeyiz. Bu ülkeleri güvenle, huzura, refaha hasret bırakanların gayesi Türkiye’yi de aynı cendereye sokmaktır. Biz işte buna izin vermedik, vermeyeceğiz.

Kimsenin, hiçbir küresel ve bölgesel aktörün gözümüzün içine bakarak ülkemizin güvenliğini tehlikeye sokmasına eyvallah etmeyeceğiz. Gerek sınırlarımız içinde kesintisiz süren operasyonlarımız gerekse sınır ötesi harekatlarımız sayesinde ülkemizin terörle yaşamayacağını açıkça ortaya koyduk. Bu tavrımızdan asla geri adım atmayacağız. Teröre karşı adımlarımızı taviz vermeden kararlılıkla atacağız.

Değerli kardeşlerim bütün bu adımları atarken tavizimiz kesinlikle yok. Bu mücadelemize inşallah kararlılıkla devam edeceğiz. Şanlıurfa bizi bilir. Sizlere karşı hep samimi olduk. Şanlıurfa için sergilediğimiz samimi çabaların şahidi sizlersiniz.

Şehrimize 138 milyar liralık yatırım yaptık. Laf değil icraat. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, sanayide, tarımda, turizmde şehrimizde sayısız eserler kazandırdık. Asırlık hizmetleri, 20 yıla sığdırdığımız bu başarının arkasında güçlü bir yönetim vardır.

Artık tüm Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde bambaşka bir hava hakim. İş adamlarımız terör korkusu olmadan yatırım yapıyor. Çiftçilerimiz tarlalarını gönül rahatlığıyla ekiyor. Şehirlerimiz son 40 yılın en huzurlu günlerini yaşıyor. Yıllardır terör sebebiyle aksayan hizmetler artık katbekat fazlasıyla bölgedeki kardeşlerimizde sunuluyor. Türkiye’nin 1980’lerin 1990’ların karanlık ve kaotik günlerine tekrar dönmesine rıza gösteremeyiz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz